Karıncanın Su İçtiği / Bir Ada Hikayesi 2 Hakkındaki Yorumlar

Ustanın yeni bir serisi olan Bir Ada Hikayesi, günümüz insanın uzak olduğu savaş yıllarını ve o dönem yaşanan kargaşaları anlatan güzel bir dizi.Okurken hiç sıkılmadığınız ama bir o kadarda yaşanan acıları bu kadar iyi anlatan bir ustanın anlatımıyla üzüntülerin içerisine düştüğünüz bir roman. O dönem insanlarının çektikleri sıkıntılara rağmen yaşama çabalarını ve o saf yüzlerini görebiliyorsunuz.

Yaşar Kemal in romanlarını bir roman gibi okuyamıyorum artık . Yaşar Kemal in kitapları bana başka türlü bir okuma kazandırdı . romanlarını şiir gibi okuyorum artık kendimi alamıyorum bundan. roman tadını elbet alıyorum ama şiirsel imgelerle donanıyor belleğim. her türlü sevginin bileşkesini bulabiliyorum kitaplarında. öylesine işlemiş, örmüşki sevgiyi aşkı onu çırılçıplak olduğu gibi lekesiz , tüm kural ve ahlak yorumlarının ötesinde bulabiliyorum.dehşet haz alıyorum . yalnızca sevgi aşk mı değil karşıtı olan nefreti de öylesine karşıt duyguları da öylesine işlemiş.hani kaybettiklerimizi hiç farketmeyiz farkında bile olmadan belirli ilişkilerin davranışların beklentilerin çukurunda buluruz kendimizi ve çoğu zamanda onu "işte zamanın getirdikleri" deyip anlamlandırma gayreti içine gireriz ve yabancılaşmışızdır artık doğasal olan , insani olan yyanımıza . kirlendiğimi . kirlendiğimizi yaşar kemal okurken anlıyorum ve ne denli yaralı insanlar olduğumuzu anlıyorum . anlıyorum da bu halimizin karşıtlıklarını , kaybettiklerimizi yeniden öğreniyorum öğrenci gibi . yaşar kemal bir sevgi okulu, o bir insan...hala ve biz çok cahil olmalıyız ...

lise de dönem ödevi için içeriğine bakmadan aldığım ilk yaşar kemal kitabım ödevi yapana kadar hızlıca okuduğum ve sonra tutkunu olduğum yaşar kemale ilk adımım
iyi ki okudum okuyorum
savaş yıllarını anlatırken içinde günlük yaşamdan örnekler bulacağımızı sanmıyorum çünkü böyle iyi yürekli insanlar var mı diye sorgulayacağımız , böyle bir aşk var mı diye soracağımız kitap , o yıllar da olmak isteği uyandırdı

Bir insan gerçekten içinde yaşıyormuşçasına nasıl bu kadar güzel betimleme yapabilir? Bir solukta serinin 2. kitabını tamamladım ve 3. ye geçtim.

bir ada hikesi serisisinin 2. kitabı olan karıncanın su içtiği adlı kitap önce biraz eleştri yapalım yaşar kemal hocamız yine dili en iyi şekilde kullandığını göstermiş ilk 50 sayfa adayı anlatıyor ve biraz sıkıyor bir diğer yanıda kitapda kitapın ismi bir defa geçiyor yani isim biraz yanlış olmuş tabi bunlar samalıkta iğne aramaktan başka hiçbirşey yaşar kemal bü kitapta çekilen eziyetleri en iyi şekilde anlatmış eğer birine vatan nın nasıl kurtarıldığını anlatmam gerekirse bu kitabı öneririm tabi bu kitabla kısıtlı değil bunun 1.3.4. kitaplarınıda öneririm

KİTABIN GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ BİRAZ SIKICI BULMUŞTUM.FAKAT İLERİKİ BÖLÜMLERDE GERÇEKTEN KİTABA KENDİNİZİ KAPTIRIYORSUNUZ.
O DÖNEMDE YAŞANANLARI, YURTLARINI YUVALARINI TERKETMEK ZORUNDA KALAN İNSANLARIN DUYGULARINI VE ÇEKTİKLERİ SIKINTILARI SİZ DE YAŞIYORSUNUZ. YAŞAR KEMAL GERÇEKTEN KONUYU TAM CAN ALICI NOKTALARINDAN OKUYUCUYA TAŞIYOR. BAZI UZUN TASVİRLER HARİÇ "KARINCANIN SU İÇTİĞİ" ROMANINI ÇOK SEVEREK OKUDUM. TAVSİYE EDERİM.

YAŞAR KEMAL “BİR ADA HİKAYESİ” ADLI ÜÇLEME KİTABININ İKİNCISİ OLAN “KARINCANIN SU İÇTİĞİ” KİTABINA YİNE ADADA DEVAM EDİYOR..BU SEFER ADA DOLMAYA BAŞLIYOR, SAVAŞ NEDENİYLE YERLERİNDEN GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN ÇARESİZ İNSANLARIN YOLU KARINCA ADASINA DÜŞÜYOR. KİMİSİ BURAYI BENİMSİYOR, KİMİSİ DE BİRGÜN BİR PARÇALARINI BIRAKTIKLARI YURTLARINA GERİ DÖNEBİLMEYİ HAYAL EDİYOR AMA HERKES ADANIN GÜZELLİĞİNE VE BEREKETİNE HAYRAN KALIYOR..

Yaşının ve eserlerinin verdiği tecrübeyle doğayı ve insanları kelimenin tam anlamıyla ' mükemmel' anlatan üstad, bu eseriyle, gençliğime rağmen beni önceki kitaplarına okuma eğilimine itti. İnsan okurken,olayları kendi etrafında dönüyormuş gibi düşünüyor.Kitabın anlatımdaki akıcılık, her yaşın rahatça anlayabileceği bir üslub, hatta yayının sayfa kalitesi bile kitabın çekici ve hatta mükemmel yanlarından. Mutlaka okunacak bir başucu eseri...

Şimdiye kadar okuduğum kitaplar içinde en güzel, en akıcı dilde yazılmış bir kitap. Kitabı okuduktan sonra "böyle insanlar hala günümüzde var mı acaba? Keşke ben de böyle insanlar arasında bir adada yaşayabilseydim" diye hayıflanıyorum. Ayrıca herkese bu kitabı okumasını tavsiye ederim.

Bir romandaki tasvirlerin uzunluğu ve detayı o eserdeki olayları daha rahat gözümüzde canlandırmamızı sağlar.Bu serideki kitaplarda da bu özelliğin yer alması Yaşar Kemal'in ustalığını gösteriyor.Bence bu romanla beraber serinin diğer kitaplarını da okuyun ve başarılı romanları okumanın tadını çıkarın.

Kitapta gerçek bir Yaşar Kemal ustalığı her noktada kendini hessettiriyor. Fırat Kan akıyor baksana başlarında çok durağan ve aynı olayların tekrarı gibi gelmişti bana. Ancak Karıncanın su içtiği apayrı bir kitap sanki. Kitap Baştan başa Anadolu motifleri taşıyor. Kitabı oluşturan olaylar her ne kadar bir adada geçiyor olasada kitabı okurken çok farklı kültürleri bir arada okuyorsunuz. Yaşar Kemal'in zengin anlatımının yanında Anadolu'nun zengin motifleri de eklenince ortaya harika bir eser çıkmış. Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.

Bu kitap güze olmakla beraber çok ayakları yere basan bir kitap.. Ancak kitabın tek sıkıntısı ilk 10 sayfasının çok çok sıkıcı olmasıdır...Yaşar Kemal'e bu eserinden dolayı çok teşekkür ederim...Tanyeri horozlarını almak dileğiyle.

Ana karakter Poyraz Musa'nın birinci kitapta yaşadığı acılardan sonra birisine aşık olması büyük bir süpriz ve bedevi şeyhi'nin adamlarının verdiği korku kitaba ayrı bir heyecan katıyor Sürükleyici ve okumaya değer bir kitap.

Muhteşem bir dil ustasının şahane bir yorumla meydana getirdiği tarifi mümkünsüz ve tadına doyulamyacak bir kitap ve en az bu kitap kadar güzel olduğuna ve güzel olacağına inandığın bir dörtleme.Ne denir ki, iyi okumalar.

Artık ayrı bir tarz olmuş yapıtlarıyla,Yaşar Kemal bu kitabıyla da sanki insanoğlu içindekileri bir ayna gibi yansıtmış.Belki savaş anıları olmayabilir;ama, eminim çoğumuzun "bende böyle hissetmiştim." , "bende olsa böyle yapardım." diyebileceği bir kitap.

Yaşar Kemel yaşayan idollerden biri olarak kendine yakışır şekilde bizleri anadoluyu anadolu yapan değerlere, özümüze, kazanmak için kaybettiklerimize götürüyor.
Okuyanlar bu ayrıcalığı yaşayacak, yaşayacak yaşadıkça yaşatacak.

Yaşar Kemal bu kitabında savaş sırasında Anadolu insanının çektiklerini olamaz böyle bir şey dedirtecek kadar en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Tabiat tasvirleri de aynı şekilde. Hayal gücünün çok çok ötesinde gibi geliyor insana. Hele bir de günümüz koşullarıyla karşılaştırıldığında. Kitapta bazı anlatımlar biraz aşırıya kaçmış. Anadolunun hali, insanların taşa dönmüş yürekleri gerçekten acı. Kitabı okurken Yaşar Kemal'in sanki karış karış Anadolu'yu gezdiğini hissettim. Çünkü hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmamış. Okurken çoğu yerlerde sıkıldığımı itiraf edeyim. Ama yarıda bırakasımda gelmedi. Yinede bütünlüğünde güzel bir kitap. Tavsiye ederim.