Merhabalar...
Kitabın arka kapağında da yer alan "Evlilik Ağacı" hikâyesini, kitabın tanıtımında okuduğumda, açıkçası şüpheye düşmedim değil. "Bu hikâyeyi kitabın arka kapağında yayınlamışlarsa, demek ki kitabın en iyi hikâyesi bu. Aceba diğer hikâyeler de bunlar kadar güzel mi?" diye bayâ bi tereddüt etmiştim. Ama gelen eleştrilerin çoğunun olumlu oluşuna bakıp, kitabı sipariş ettim. Gerçi her ne kadar, önsözde, "Bir gecede bitirilecek bir kitap değil" yazsa da bir solukta okudum kitabı. Ama iki gün sonra kitabı tekrar elimde bulunca, önsözde kastedileni fazlasıyla anlamış oldum.
Kitap, hummalı bir çalışmanın ürünü. Hikâyeleri derlemek için bütün Zafer Yayınları arşivi ve internette bir çok site araştırılmış. İnternetten alınan hikâyeler, aslına sadık kalınarak başarılı bir şekilde Türkçe'ye çevirilmiş. Ve iki bine yakın seçilmiş hikâye, ayıklana ayıklana elimizdeki kitap oluşturulmuş.
Hikâyelere gelince,
Hepsi birbirinden sıcak ve birbirinden duygusal... Kitabı almadan düşündüğüm şeylerin doğru olmadığını, daha iki üç hikâye okuyunca, anladım.
Ama, kitabın en etkili tarafı, samimi bir şekilde okuyunca, kezzabın yumuşatamayacağı kalplerde bile, hatırı sayılır bir iz bırakması... Aslında, kitabı okurken farkına varmıyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki içiniz sımsıcak duygularla kaplı. Tıpkı bir boksörün ip atlamasının ona ne fayda sağladığını başta anlamamamız gibi... Bu yüzden, kitabı bitirince, maneviyâtınızın ne kadar güçlendiğine şaşıracaksınız.
Tavsiye olayına gelince;
Kitabı sipariş edin, bir hafta sonra, elinizde kitap, "Anne, şunu bi dinler misin?", "Hayatım, mutlaka okumalısın", "Çocuklar, şu öyküye bi kulak verin!" diye sevdiklerinizin arkasından koşmanızı görür gibi oluyorum.
Kitabın adı, "Sevgi Öyküleri", çünki, öykülerin hepsini sevdiklerinizle paylaşmak isteyeceksiniz.
Kendinize iyi bakın, Sevgiyle kalın...