Tamer Sağcan’ın bu kitabı, “Şu, şudur!” demek yerine; “Şunlar, şunlar ve şunlar var bakın!” demek istiyor okuyucuya. Amacı, yargı vermek olmasa da verilerin sunduğu yargıları titizlikle tespit edip ortaya koymaktan da çekinmiyor. Böylece kendi iddiasını gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Bilimsel kaygıyı bir kenara bırakmayan ama ahkâm kesme hastalığına da bulaşmanın izlerini taşımayan bu kitabı kıymetli görüyorum. En azından geçmişte elde edilen verilerin işaret ettiği üzere, belki de gelecekte, ”Türk İlk Çağı” olarak adlandırabileceğimiz bir çağa ait derli toplu bilgiler edinmek için bu kitaba başvurabiliriz. İlgili konulardaki kaynak azlığını unutmayarak yine de sınırlı sayıda kaynaktan bahsettiğini kabul etmemiz gereken bu antoloji, metod itibariyle bir fihrist niteliği de taşıyor. Alanda yazılan kitaplardan bizleri haberdar eden bu kitap, belki de çok da yeni olmayan ama şimdiye kadar çok fazla tercih edilmeyen bir metodun bundan sonraki gelişimine kapı aralayacaktır.