Efruz Bey Hakkındaki Yorumlar

uygar117 03.09.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bir klasiktir. Kesinlikle tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
akbegüm 27.05.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
oğuz türklerinin kültürlerinin izlerini barındıran, Dede Korkut diliyle söylenmiş ve belki de destanlaşmış bu masallarda geçmişin anlayışı ve değerlerini burda hamanlandığını görmek mümkün
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Cevdet Tokat 29.02.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Şu anda toplumumuzda Efruz bey örnekleri sıkça görülmektedir. Toplumdaki bu ''KOF'' kişileri tanımak bakımından okunması gerekli bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
esmehar 07.06.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
efruz bey karakteri çok enteresan geliyor başta,sonra bir dakika diyorsunuz,tanıdığım birilerine çok benziyor ,kim olabilir,kim olabilir?..haberlerde her gün görmekten sıkıldığım politikacı,hemen her işyerinde rastlanabilecek işgüzar meslektaş...herkes olabilir,niye bu kadar genç yaşta kaybettik ki ömer seyfettin'i?..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (23)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
defot 18.03.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ömer Seyfettin deyince hep çocukluğum gelir aklıma. Kitaplarla tanıştığım o masum yıllar ve kısacık hikayeler.. Ömer Seyfettin'in tek romanı olan bu kitapta yazarın çok farklı bir yönünü gördüm. Yazarı gerçekten tanımak için mutlaka okunması gereken bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ERAT 09.03.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitabın ilk sayfalarında birhayli dizgi hatası var ama bunun yanında kitabın içinde geçen eski kelimelerin anlamlarının verilmesi gayet hoş olmuş. Efruz bey hep birşeyler olma yolunda kendince çaba gösteren "ne oldum delisi" bir adamcağız, kitabı okurken şahsen ben fazla bir zevk alamadım ama devrin yaşam şekli iyi bir şekilde tasvir edilmiş ve kitabın sonunda gördümki geçen bir asırda ülkemde çokda fazla birşey değişmemiş...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (21)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Muhammed Ali Karatosun 30.05.2005
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Türk edebiyatında hiciv oldukça eski bir gelenektir. Bu türün modern bir uyarlaması diyebileceğimiz eser, Tanzimattan Meşrutiyete kadar Türk toplumunda görülen aydın tiplerini, fikir muhitlerini, siyasi düşünceleri Efruz'u buralarda gezdirerek hicveder. İronik üslubuyla -harbi söylemek gerekirse- gülmekten yarılacaksınız:)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
osmanyumuk 06.03.2007
Küçük bir kalem dairesinde görev yapan Ahmet Bey, kendisini olduğundan daha asil ve saygın göstermeye çalışan, abartılı tavırlarıyla dikkat çeken bir devlet memurudur. Meşrutiyet’in ilan edildiği sabah, coşkulu bir sevinçle dairesine gelir. Fakat hadiseyi saltanat idaresinin oyunu sanarak, Hürriyet coşkusuna katılmayan arkadaşlarının duyarsızlığına çok şaşırır.

Müthiş ve yüksek sesli sloganlarıyla herkesi bir anda coşturur. Kimse ne olduğunu bilmeden gittikçe kalabalıklaşan bu topluluğa ayak uydurur. Ahmet Bey, bir anda Hürriyet kahramanı oluvermiştir. Öyle ki sıradan olarak gördüğü Ahmet isminin bile kahramanlığını taşıyamadığını düşünür ve adını “ışık saçan” anlamına gelen “Efruz” ile değiştirir.

Daha birçok abartılı olaylar yaşanır. Sokaklar, caddeler Efruz Beyin konuşmaları için dolar, taşar. Ta ki gerçek İttihat ve Terakki Cemiyeti dairelerine çağırana kadar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Çepni55 16.05.2006
Efruz Bey ölmedi; her devirde yaşıyor...
Ömer Seyfettin'e hayranlık duymamak elde değil... Türk Edebiyatının serpilme döneminde bu kadar başarılı eserler vermesi onun büyüklüğünü gösteriyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Okan Akıncı 18.04.2004
Ömer Seyfettin'den yine harika bir Türk klasiği, hiç beklenmeden alınmaması gereken bir kitap. Bu kitabı almamak için hiçbir sebep yok. Ömer Seyfettin, hayatımızdaki Efruz'ları tüm çıplaklığıyla anlatmış. Herkes, bu kitapta kendisinden bir şeyler bulabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
drgokselb 18.02.2004
Etrafınıza bir bakın.Efruz beyi gördünüz değilmi.Fakat ondan bir tane olsa neyse birçok efruz bey var etrafımızda ve onlar bunun farkında bile değil.Ne yazık.Renkli bir kişilik efruz bey ve her zaman bulunduğu ortamı ele geçirmeyi bilmiş birisi.Üstelik fazla bir bilgi birikimi olmadan.Ve etrafındaki ona kanan ve arkasından gidenlere ne demeli.Bakın bakın etrafınıza !!! Onlarıda göreceksiniz.Büyük ustaya bu şaheser için teşekkürler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
denizmavi 05.12.2003
Usta edebiyatçı Ömer Seyfettin’den bir solukta okunacak harika bir eser. Yazar, gerek akıcı uslubu, gerekse kişilere yüklediği imajlarla okuyucuyu olayların içine ustalıkla çekebiliyor bu eserinde de.
Bu kitabı bitirdiğimde Efruz Bey’in hiç de yabancı olmadığını gördüm, Etrafımdaki Efruz Bey’leri daha iyi görür oldum. Eminim siz de bu kitabı bitirdiğinizde çevrenizde pek çok Efruz Bey olduğunu farkedeceksiniz.
Keyifli okumalar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Necmi Çoban 20.08.2003
Efruz Bey Ömr Seyfettin'in kaleme aldığı tek roman olarak karşımıza çıkıyor. Yazar her ne kadar kısa bir roman dese de yine de çok da kısa sayılmayacak bir eser. Kitap beş ayrı bölümden oluşmakla birlikte kahramanı hep aynı : Efruz Bey. Zaten yazar da bizzat kitabını Efruz Bey'e ithaf etmiş. İlk bölüm olan Hürriyete Layık Bir Kahraman ile Ahmet Bey'i karşımıza çıkaran yazar, karakterini daha sonra Efruz Bey yaparak tam bir metamorfoza uğratmış. Özellikle günümüz siyasetçilerine çok benzeyen kaypak hareketleri ile her telden çalan Efruz Bey bu ilk bölümde Abdülhamid döneminde istibdata karşı hürriyeti yüksek sesle ilk ortaya koyan kişi olarak birden İstanbul'da kahraman oluyor. Bu kahramanlığın ironik öyküsü trajik bir sonla bitse de Efruz Bey'in geçişkenliği sayesinde bu kez ikinci bir karakter değişmesi ile kahramanımız asilzade olarak karşımıza çıkıyor. Asilzadeler böylece ikinci bölüm olarak kitapta yerini alıyor. Bu kez kendisi gibi zirzop dört arkadaşı ile birlikte sanal asaletler edinen beş kafadar sonuçta bir asilzadeler kulübü kurmaya çalışırken basılarak karakola çekilirler. Bu işten de sıyıran Efruz Bey için artık milliyetçi olma zamanı gelmiştir. Tam Bir Görüş bölümü ile başlayan milliyetçilik hayatı başlayan Efruz Bey önce işin Sosyolojisini yapar. Daha sonra ise Bilgi Bucağında bölümü ile işi azıya vardırır. Bucakta konferanslar vermeye başlayan kahramanımız önce yaz tatilini kaldırır. Yüksek ikna kabiliyeti ile bu tip işlerde hiç yorulmayan Efruz Bey nihayet edebiyat konusuna da el atmakta gecikmez. Bir gün hararetle savunduğunu ertesi gün reddetmesi ve tam zıddını savunması özellikle günümüzde bazı kişi ve onların karakterlerini nasıl da çağrıştırıyor okuyucuya. Zaten yazarın amacının da bir nevi alegori kullanarak, taşlama diyebileceğimiz bir tarzda eser ortaya koymak olduğu kendini fazlasıyla belli ediyor. Bu kitabı okurken özellikle Jonathan SWIFT'in Gülliver'in Seyahatleri kitabı sık sık aklıma geldi. Açık Hava Mektebi ile bu kez eğitim dünyasına pedagog olarak hızlı bir giriş yapan Efruz Bey bu alanda da ne kadar maharetli ve başarılı olduğunu ispatlamaya kararlı olarak karşımıza çıkıyor. Bu kez yalnız da değil! Karşısına tam kendi gibi kopuk bir okul müdürü çıkıyor. Tabii Efruz Bey onu da kendi dümen suyuna uydurarak kandırıyor ama son darbe müdürden geliyor ve kahramanımız gözünü hastanede açıyor. Bu onu uslandırmaya yetiyor mu peki? Tabii ki HAYIR. Sonuç olarak boş gibi görünse de arka planda anlattıkları ile çok kıymetli bir eser. Keşke Ömer SEYFETTİN daha uzun yaşasaydı da daha çok eser, özellikle de roman tarzında, verseydi.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
gok36 12.09.2002
"hepimiz" değil ama "hepimizden bir parça" olan Efruz Bey'de aslında bir çok özelliğimizi görebiliriz. Tarihimizin pek çok dönemeci ve süreci hakkında fikir sahibi olabiliriz. Mesela hangimiz yasak olmasına rağmen okulda dayak yemedik ki.. ozaman da yasakmış ama dayak yeniyormuş şimdi de. Efruz'un Akropol sevdası da biraz bizim AB sevdamıza mı benziyor ne bir okuyun bakalım belki çıkarırsınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla