Uçan Tabut Hakkındaki Yorumlar

Birbiriyle bağlantılı hikayeler,birbirine bir şekilde dokunan hayatlar. üstüne konuşulabilecek akıcı bir kitap

Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen hikaye çok vurucu. Okuma grubumuzla okuyup sonrasında Pınar Hanım'dan da kitabı dinleme fırsatım olduğu için okuyun derim.

harikq bir kitap. elimden dusurmeden okudum. her bir kisinin hikayesi ayri ayri icime dokundu. tanik kitabini da siparis verdim. merakla bekliyorum.

Okurken bir çok duyguyu bir arada yaşadım ve kitabı elimden bırakamadım. Diliyle ve öykülerin sağlamlığıyla çok etkilendim.
Kesinlikle okunmalı...

Güçlü ve özgün bir kalem...

Önce Tanık adlı ikinci romanını okumuştum. Sonra bu romanı okudum. İkisini de çok sevdim. Pınar Hanımın güçlü bir kalemi olduğunu düşünüyorum, okutuyor yazdıklarını. Tavsiye ederim.

Yazarın keyif alarak okuduğum 2 kitabından ilki..

Birbirleriyle bir şekilde bağlantılı insanların hikayelerinde gezinmek gerçekten güzeldi. Severek okudum.

Kitabı Ahmet Ümit hayranı bir arkadaşım için hediye olarak aldım, umuyorum beğenir.

Başta sıkıcı gelen ama sonraları her hikaye başlangıcında acaba bunun cenaze ile ne alakası, var diye heyecanlandıran bir kitaptı. Kalemine sağlık. Sırada 'tanık' var.

Okurken o kadar çok hayatın içinde hissettim ki kendimi çok severek okudum ve bitince üzüldüm

Yazarın ilk kitabıymış "Uçan Tabut".Müthiş etkileyiciydi.Birbirine dokundukça uyanan,uyandıkça birbirine dokunan insanların hikayesi.

İlk defa okuduğum bir yazardı.Severek okudum çok etkilendim.

Pınar Eğilmez ilk kez okuduğum bi yazar, tarzını Melisa Kesmez’e benzettim biraz ki Kesmez’i çok sevdiğimi de belirteyim. Uçan Tabut’u okurken önce öykü kitabı gibi sandım. Bölümlerde okuduğum kişileri tam da başka başka kişiler gibi algılayacaktım ki ilerledikçe karakterlerin hikayelerinin birbirleriyle kesiştiğini farkettim. İşte bu kitaba bambaşka bi lezzet katmış. Yazarın cümleleri öyle yorucu değil, çok tanıdık çok yalın, çerez gibi atıştırmalık tadında sıcacık bir kitap okumak isterseniz Pınar Eğilmez’e bi şans verin derim

Bir intihar sonucu yurt dışından ülkeye getirilmekte olan bir cenaze, onu bekleyen insanlar, birbirine teğet geçmiş yaşamlar, güzel bir kurgu ve hayatı sorgulatan bir hikayeydi...Okunmaya değer.

Kitabın adına vurulup içini merak ettim ve okumak istedim. Birbirine birinci derece olmasa da hayat hikayesi gereği bir şekilde bağlı olan yedi karakterin kendi ağızlarından anlatılan yine kendi hayat hikayesinin bölümler halinde yazılması ile oluşturulan bir romandı. İlginç ve okurken kişinin kendi hayatını da yer yer sorguladığı güzel bir anlatımı var. Bazen göründüğü gibi değildir hayat. Sebepleri, sonuçları ve bazen de yaşanması gerekenleri vardır, içimizde ya da dışımızda. Sayfası az ve hızlı okunabilen psikolojik bir kitap.

tavsiye üzerine aldım güzeldi.

Uçan tabut: mutsuz insanlar çorbası.9 ayrı öykünün sonunda birbirine bağlandığı bir olay örgüsü üzerine kurgulanmış 120 sayfalık roman.yazarının kadın olması nedeniyle femine yaklaşımlar da taşıyan roman.kurgusuyla anlat İstanbul filmini hatırlatan roman.genelde psikolojik olguların tartışıldığı bir roman .psikolojik tahlilleri harika olan roman .merak unsurunu besleyen bölümleri olan roman ancak mutsuzlukla başlayıp mutsuz kahramanlarla beslenmiş olması nedeniyle son iki bölümünde yeter dedim ancak yinede bitirdiğim roman . ilginç bir roman olduğu için tavsiye edebileceğim roman.her insan için ayrı bir anlam taşıyan bazı insanların çok sevdiği benim gibi insanların sadece kurgusundan etkilendiği roman

Bazı cümleleri anlamak için tekrar okumak zorunda kalmış olmama rağmen, akıcı bulduğum ve bende kelebek etkisi yaratan bir kitap oldu. Kısa kısa cümleleri çok sevdim. Not alınası cümleler var. Kitap bir kişinin intiharı üzerinden, birbirine teğet geçmiş hayat hikayelerini, karakterlerin gözünden anlatıyor. O hikayelerin içinde karakterler en samimi bakışla kendi içlerine bakıyorlar. Hayatın anlamını sorguluyorlar. Kabuklarımızdan bahsediyorlar. Bazıları kırmış kabuğunu, bazıları kıramamış. Bazıları hayata 10-0 yenik başlamış. (Ömer'in ve Hikmet'in hikayesinde olduğu gibi) Bir hayatımız var, onu yaşayan kendimiz olmazsak ne işe yarar yaşamak? Kıralım kabuklarımızı. Yazarın kaç farklı karakteri böyle gerçekçi ve samimi, derinlikli bir anlatımla bir araya getirebilmiş olmasını çok başarılı buldum. Kitabı bitirince bazı hikayeler eksik bırakılmış gibi hissettim, kelebek etkisi tam da bu oluyor sanırım.

sonunda alabildim. arkadaşımın kitaplığından alıp okumuştum.
kesinlikle benimde kitaplığımda olmalı diye düşündüm.

Kurgu desen, dil kıvraklığı desen, hikayesi desen hepsi Efso, sayın yazar sen naptın allasen.

Siz hiç intihar eden gencin son sözleriyle, son mektubuyla başlayıp birbirinin yarasına değe değe devam eden, her kapıda bir sırın aralandığı, neler varmış neler diyip, sarılıp sarmalanıp, ağlaya ağlaya, arafta kalıp, sonsuz bir uykuya daldınız mı...

Bir cenaze ama birden çok hayat...Farkında olmadan yaptığımız şeyler başkalarının kaderlerini nasıl etkiler...nasıl etkileniriz...Akıcı bir kitap.

Bayıldımm.. Birbiriyle bağlantılı kişiler insanı sıkmadan bu kadar güzel anlatılabilir

Bence güzel bir ilk kitap. Birbirinden farkli hikayeler ama hepsinin birbiri ile bilmediği bir bağı var. Hayat gibi. Sadece görünen degil. Yazarı sevdim. Bence yazmaya devam etmeli.