Hayat soyut ve somut olmak üzere iki kutupludur. Sözlü kültür o efsanevi anlatısını nesilden nesile aktarırken gerçekleri kıvrımlarının arasına saklayarak taliplerine sunar. Hikaye edilen yaşamın somut yönünü realistler soyut duygusal yönünü romantikler alır. İnsan yaradılışı gereği zıt kutupları bünyesinde barındırabilir. Aytmatov'un eserleri tıpkı böyle soyuttan somuta gerçekten hayale gitgellerle karşımıza çıkar. Metaforlar sizi aslında olmanız gereken gerçeğin kıyısına getirir. Kıyıya gelmek için denizi yani sonsuzluğu tadarsınız. Soyut olanı hissetmekten ziyade hissettirmek bile bazen çok zordur. Hele gerçeği inşa ediyorsanız inanılmaz kelimesiyle yaftalanabilirsiniz. Fakat Aytmatov'un bu kitabındaki karakterler efsanenin havuzunda yıkanıp hayallerin kucağında gerçekle tanışıyorlar. Yaşamda böyledir. Kimi zaman efsanelere inanır, hayaller kurup, gerçekle yaşarız.