Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi
Tersten başlayayım, Baez'in şahit olduklarından, böylece binlerce yıllık kıyımlar gözde canlanabilir. 10 Mayıs 2003'te Irak'a geliyor Baez, Bağdat Ulusal Kütüphanesi'ndeki hasarı incelemek için uluslararası bir komisyonun üyesi olarak. Savaşın orta yerinde hasar tespiti için çalışıyor, Saddam Hüseyin'in devrilmesinden kısa bir süre sonra. Sokaklarda çatışmalar sürüyor, Hüseyin'in dev heykeli devrilir devrilmez sokağa fırlayan halkın çekirge sürüsü gibi yayılması, devletin kurumlarındaki eşyaları yağmalaması sürüyor. Kütüphane yanmış ve kısmen yıkılmış, en ufak bir depremde yerle bir olacak gibi duruyor. Yağmacılar bütün yazmaları, nadir kitapları, satılabilecek şeyleri alıp ortadan kayboluyor, sonrasında kundakçılar geliyor ve yapıyı yakıyorlar. Amerikalılar hiçbir şey yapmıyor, askerler manzarayı izliyorlar. Üç bin derecelik bir sıcaklık mermerleri çatlatıyor, ateş giderek büyüyor ve binlerce sayfayı yutuyor. Sadece kütüphaneler değil, müzeler de yağmacıların saldırısına uğruyor ve tarihi eserler karaborsada satılmak üzere kaçırılıyor. Af çıkarıldığı zaman sağa sola bakınarak yaklaşıp gizledikleri heykeli bırakarak uzaklaşan çocuklar çıkıyor ortaya, yine de yıkımın akıl almaz boyutlara ulaşması engellenemiyor, tarih parça parça yok oluyor. Báez'in Kitap Tarihindeki En Acı 10 Olay adlı haritasında bu facia onuncu olay olarak yerini almış. Diğer olaylar kronolojik bir şekilde işleniyor, tarih öncesinden günümüze kadar kitapların kıyımına dair bir dünya hikâye, bilinen örneklerden pek bilinmeyenlerine kadar onlarca vandallık var, hatta gümüşçünler bile yer bulmuş kendine, doğal düşmanlar arasında.
Teşekkür bölümünden devam. 12 yıllık bir çalışmanın ürünüymüş bu kitap. Yeni Zelanda'dan Çin'e pek çok ülkenin üniversitesi yardım elini uzatmış yazara, liste dolup taşıyor. Robert Burton'a ve Cortazar'a özellikle teşekkür ediyor Báez, bu kitap onlara çok şey borçluymuş. Bir de ilk sayfadan son sayfaya kadar düzenli bir okuma önermiyor, "olası kitaplar antolojisi" olarak herhangi bir bölümünden başlanabileceğini söylüyor. Böyle de yapılabilir ama kronolojik ilerleyiş günümüze nispeten yakın olan kıyımları aydınlatabilir, bundan bin yıl önceki kıyımla yüz yıl önceki kıyım arasında kolonyal hareketlerin sebep olduğu kültür tahribatının izini sürmek meseleleri derinleştirip -belki- daha iyi bir kavrayış sağlıyor. Yine de tercih okurun. Ben baştan sona gittim, pişman değilim. İsteyen istediği gibi okusun. Bana ne canım. Sunuş bölümü yine Irak izlenimleriyle başlıyor, belleklerinin silindiğini söyleyen bir Ortaçağ tarihi profesörü yitip giden birikimin ardından ağlıyor. Korkunç bir acı. Benzer bir duyarlılık Báez'de de var, çocukken günlerini geçirdiği Venezuela'daki kütüphanenin bir taşkın sırasında sular altında kalması, kitapların okunamaz hale gelmesi hayatının en travmatik olaylarından biri. Bu olayın etkisiyle kitap kıyımlarını takıntı haline getirmiş olabileceğini söylüyor, sonrasında sürekli gittiği bir sahafın da çıkan yangınla kül olması bardağı taşıran son damla olabilir. Yitip gidenleri bulmak istiyor ve incelemesi için veri toplamaya başlıyor böylece. Kendinden yola çıkarak insanın yok etme duygularına da eğiliyor, işin mantığını anlayarak ilerlemenin daha sağlıklı olacağını düşünüyor. "Akılcı bir çağda yaşıyor olabiliriz ama düşünce ve bilim kılık değiştirmiş efsanelerdir." (s. 25) Yıkım da bu değiştirilen biçimlerin başlangıç noktalarında arketipsel olarak yer alıyor, bir toplumun inşasında ve diğerinin ortadan kaldırılmasında, düşmanın tehlikesiz hale getirilmesinde başat bir rol oynuyor. İlerleyen bölümlerde bunun Freudyen bir karşılığına daha rastlarız; kitapların baba figürüne denklenmesi ve babayı yenilgiye uğratma arzusu sonucu yıkımların doğduğu görüşü günümüze ışık tutabilir, gerilere doğru gittikçe psikolojinin dışına da çıkmamız gerekiyor. Romalılarda damnatio memoriae denen dalga, tarihten silinmesi gereken bir insanın/fikrin hemen hemen her yerden silinmesi anlamına geliyor. Kitaplar, heykeller, ne varsa. Kültürel birleştiriciliğiyle kitaplar çok tehlikeli, saldırılacak ilk nesne olarak, gayet kırılgan, öylece dururken yok etmesi kolay. Yok etme kültürüne baktığımızda cahil insanların en masum olanlar olduklarını söylüyor Baez, birikimli insanların sistemli bir şekilde kıyım başlatabileceklerini ve toplu cinnet sonucunda insanları birbirlerine kırdırabileceklerini söylüyor. Örnekleri ilerleyen bölümlerde var ama bir tanesini hemen söyleyeyim: Goebbels. Kendisi deli gibi okurmuş, neyi yaktırıp yaktırmayacağını iyi bilmiş. Heidegger'in de bu yakma işlerine alet olduğuna dair iddialar var ama yapılan bir röportajda yakma işlerine bulaşmadığını söylüyor. Gerçi kesin bir dille reddetmiyor söylenenleri, bana biraz kem küm ediyor gibi geldi ama bilemeyeceğim.
Çok başlık, çok yıkım var, belli başlılarını alacağım. Sadece kıyımların hikâyeleri yok, ilk alfabelerin, metinlerin ortaya çıkışlarının efsaneleri de var. Asurbanipal'in kütüphanesinin yerle bir edilmesiyle ilk kıyımlardan birine geliyoruz. Tabletlerin kırılması halinde tanrıların gazabına uğranacağına dair uyarılar fayda etmemiş, sayısız kayıt ortadan kaldırılmış. Sonrasında Persepolis'in yanışı var. Thais diye bir kadının Büyük İskender'i kışkırttığından bahsediliyor, körkütük sarhoş olan hükümdar kütüphanenin yakılması için emir vermiş ve böylece Zerdüştlerin kutsal kitabının da aralarında bulunduğu pek çok eser kül olmuş.
Antik Yunan. "En iyimser tahminlere göre bile antik dönem Yunan edebiyatı, felsefesi ve biliminin yüzde 75'i kaybolmuştur." (s. 55) Çok üzücü, bilimin antik konseptleri kaybolmasaydı dünyanın şimdiki hali ne olurdu acaba? MÖ 500-200 arasında Atina'da iki binden fazla tiyatro oyunu sahnelenmiş ama bize sadece kırk altısı kalmış, bu da üzücü. Kopya sektörünün de ortaya çıktığı zamanlarmış o zamanlar, yazıcılar zengin olabilirmiş kopyalayıp sattıkları eserlerle. O kadar kopyadan pek azı kalmış günümüze, Báez'in verdiği örnekler arasında "Platon'unkinden daha yaygın olarak okunan bir Devlet" var, Kıbrıslı Zenon tarafından yazılmış. İskenderiye Kütüphanesi'ne geliyoruz sonra. Kuruluş aşaması, Demetrios'un çabaları sayesinde. Kendisi Tevrat'ı Yunancaya çevirmek için de uğraşan bir bilgin. Kütüphanenin kuruluşundan sonra iktidar çatışmaları sonucunda çoğu yazma ortadan kaldırılıyor ama asıl mesele Hıristiyan-Müslüman kaynaklı kıyımda beliriyor. Henüz aydınlatılamamış bir meseleymiş bu, sanırım tahrif edilen bir tarih var. Romalılar iyi etmişler kütüphaneyi, sonra suçu Hz. Ömer'in yazdığı söylenen bir mektup üzerinden Müslümanlara atmışlar. Sanırım. Báez kabahati Müslümanlarda bulmuyor, gerekçelerini maddeler halinde sıralıyor ve son zamanlarda ortaya çıkan üç teoriyi kaynaklara dayandırarak anlatıyor. Birinci teoride suç Romalıların. İkincisi deprem kaynaklı. Üçüncüsü de ilgisizlik. İlgisizliğin pek çok boyutu var, kütüphanelerin yönetimini eline geçiren farklı dinlerden, milletlerden vs. insanlar kendilerini ilgilendirmeyen eserlerin yavaş yavaş yok olmasına izin vermişler, sadece yakılarak yok edilmemiş eserler.
Aristoteles'in kayıp kitapları, Çin'deki kıyımlar, II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen kitap katliamları, bir dünya konu. Kitapseverlerin hoşuna gidecek.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
birmic
03.04.2024
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
sarsıcı bir kitap. insanlık tarihi için hem utanç hem de evrim gösterisi bence. dili çok akıcı değil ama kendini okutuyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
SALVAMEA
17.03.2024
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Venezüela Milli Kütüphanesi direktörünün, Bağdat’ın canlı yayında bombalanmasından sonra 2003 yılında hasar tespit için Bağdat’ta gördüğü bilgi vahşetinden etkilenerek tarihte işlenen bilgi vahşetlerini araştırmasının sonucudur bu kitap. Kitapta belirtilmeyen önemli şeyler vardır: Beytül Hikme -tüm zamanların en açık farkla çağdaşlarını geride bıraktığı bilgi kenti olan- Bağdat, 1258’de Moğollar tarafından yakılıp yıkıldığı zaman, Bağdat’taki el yazmalarının çok büyük bir kısmının çok öncesinde Haçlı Seferleri ile -gidip bizzat yerinde gördüğüm- Venedik’e aktarıldığını yazmaz, 1492’de Endülüs’ü işgal edip Cordoba kütüphanesinin yakılıp yıkıldığı zaman bu kütüphanede yer alan denizcilik bilgilerinin Hollanda ve Portekiz’e nasıl transfer edildiğini yazmaz, İngiltere British Museum’daki arapça el yazmalarının nasıl oraya geldiğini yazmaz, gibi. Bu kritik bilgileri bilen bir kişi için, çapsızlığın ve eleştirel düşünmemenin sonuçları üzerine göz atılabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Shazalaka
09.01.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okurken zaman makinesi keşke icat edilse de yok olan değerleri kurtarabilsem diye çok düşündüm.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Alpbörü
29.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Uzun yılların birikimi, muadili nadir, muhteviyatı kıymetli bir kütüphane kitabı; keyifli okumalar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
burakozlem
12.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Modern Çağ’daki kıyımlar- Irak ve Bosna - özellikle yazarın bizzat şahit olduğu Irak’taki olaylar, yazar gibi okuyucuyu da derinden sarsıyor. Antik Çağ’da ise yalnızca tek bir kopyası olan eserlerin yok olması ve o zamanlarda yazılan eserlerin % 90’ının elimize ulaşamamış olması tüyler ürpertici.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Menakıbzade
02.08.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Özgün ve farklı bir eser
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Square Peg
01.02.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
"Kitap yakilan bir yerde sonunda insanlari yakarlar." Dunyanin bircok yerinde tarih boyunca savaslar ve soykirimlar yasanirken kitap kiyimlari da bu aci tablonun bir parcasini olusturuyordu. Bir ulkeyi ele gecirmenin ve kimligini yok etmenin yolu kulturunu yok etmekten gecer, o kulturun onemli bir parcasi kutuphanelerdedir. O nedenle etnik kaynakli saldirilari gerceklestiren bircok saldirgan once bombalamaya kutuphanelerden baslamistir. Baez, dunya capinda gerceklestirilen kitap kiyimi olaylarina kronolojik olarak muazzam bir kaynak sunuyor, bu olaylari o topraklarda yasanan savaslar ve etnik temizlik niyetleriyle iliskilendirerek bir yandan da soz konusu ulkelerin tarihiyle ilgili onemli bilgiler veriyor. Cok basarili bir ceviri ile desteklenmis, rahat bir anlatima sahip bir kitap. Okurken ilginc detaylara ve saptamalara da rastlayacaksiniz. Kesinlikle kutuphanemde olmasi gerekenlerden.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
memoli61
27.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İnsanlı tarihi boyunca yazılı metinler farklı sebeplerden dolayı imha edilmiş. Bu kitapta bu vahşeti görünce kahrolmamak mümkün değil. İşin garip tarafı kitap kıyımının farklı şekillerde günümüzde de devam etmesi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-3749915
24.08.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Son derece güzel bir çalışma olmuş.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ardababaontheway
08.06.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Harika bir çalışma olmuş, toplumbilimsel bir tarih çalışması.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Noyan Ünal
16.04.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İnsanoğlunun ibret alınası fikri kıyım tarihi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Sol Invictus
22.03.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sosyal tarih araştırmalarının en sevdiğim kısımlarından biride bu: Salt siyasi tarih yazımından uzaklaşıp daha ilgi çekici ve farklı konuları ele alıyorsun. Evet, kitaplar... Hepimiz okuruz, severiz ama kaçımız kitapların geçmişinden haberdar ??
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Tuğrul kaçan
03.01.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Önemli bir konu üzerine yazılmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Basri Emmi
07.12.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitapların yok edilmesi hakkında bir kitap. Üzülünerek okunacağına şüphem yok.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Bu kitap, yazarının kütüphanecilik konusunda uzmanlığı ve liyakati ile beni cezbetti. Kitapların yere düşmesine bile tepki gösteren bir insan olarak, Süner tablatlerinden itibaren çeşitli zamanlarda, çeşitli uygarlıklarda neden ve nasıl kitaplar kütüphaneler yok edilmiş, ilgiyle okuyorum. Hem kitap kıyımın tarihini hem kitap kıyıcılığın ardındaki sebepleri, geri plandaki siyaseti anlıyorsunuz. Tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla