Aşkın ve Nefretin Tutkusal Gerçekliği
Çok genç yaşta ölen ve ölümünden bir yıl önce bitirmiş olduğu bu roman, Emiliy Bronte'nin tek romanı. 29. yy. a ait Victoria döneminin gösterişli yaşamlarının muhteşem anlatımı. Her şey uğultulu tepelerde yaşayan Earnshaw ailesinin babalarının bir geziden dönerken bulup getirdiği Heathcliff adlı bir çingene çocuğun, evlatlık olarak eve girmesiyle başlıyor.
Kitap sevgi, kin, nefret, intikam ve tutkuyla dolu şizoid bir aşk kurgusuyla birlikte, iki nesli de içine alacak şekilde ilerliyor.
Duygular insanın kaderinin en büyük zaafıdır ve karşı konulmaz bir güçtür, olumlu davranışlar kadar olumsuzluğa da kapı açar; işte, bu roman aşktan doğan nefretin ve intikam alma güdüsünün muhteşem bir anlatımıdır.
Heatcliff'in cehennemin içindeki cennet gibi olan duyguları, saplantı boyutundaki aşkı belki sağlıksızdı, belki ezilmişliğin ve geldiği yerin genetik kodlarının etkisiydi ama öyle gerçekti ki, okurken bunu içinizde hissedecek ondan nefret ederken aldığı intikama ve yaptıklarına belki de içten içe hak vereceksiniz.
Linton'un sevgisi ve huzuru muydu aşk yoksa heatcliff'in cehennem gibi sıcak ve tutkulu sevgisi miydi; okuyucu olarak ben Linton'a kendimi yakın bulsam da, sizler belki de tutkunun tarafında olacak ve aşkı Heatcliff de bulacaksınız.
Peki, o zaman Catherin neden Linton ile evlendi. Sebep zenginlik miydi, yakışıklılık mıydı, genç ve neşeli olması mıydı, statü müydü, yoksa ona değer vermesi miydi?
Oysa Catherin hizmetlisi Nelly'e şöyle diyordu. "Linton'a olan sevgim ormanlardaki yapraklar gibidir. İyice biliyorum ki, kış ağaçları nasıl değiştirirse, zaman da benim sevgimi değiştirecek. Heathcliff'e olan sevgim ise toprak altındaki değişmez kaleler gibidir. Görünüşte pek hoşa gidecek yanı yoktur, ama onsuz olmaz. Nelly, ben Heathcliff'im" (s.102) .
Kurgusuyla, diliyle, anlatımıyla ve yan karakterleriyle muhteşem bir eser, keyifle okuyacak ve kurgunun içindeki tüm duygulara ortak olacaksınız.