Şairin Vedası Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Şairin Vedası
Orijinal adı As a Friend, metnin son cümlesi aynı zamanda. Hayat arkadaşlığı tam anlamıyla vücut bulmuş durumda, Les'in yaşamında durmadan geçiş yaptığı her bir katman için farklı insanlar var, Les insan biriktiriyor ve hepsiyle dost oluyor, hepsine yakınlık duyuyor ve sevilmek istiyor, istediği belki de tek şey. Toplum kendi istediği biçime sahip olsaydı her şey daha kolay olabilirdi, örneğin çok eşlilik -bu tabir de özünde hatalı gibi geliyor bana, bağlamından kopuk, "eşlik" mevzusu baştan sıkıntılı- genel geçer olsaydı Les'in serseriliği onu dünyanın en şeker insanlarından biri haline getirirdi ama kodlar çok katı, kırabilenler mutlu bir şekilde yaşıyor, kırmaya çalışıp kıramayanlar sevenlerinin yaşamlarını cehenneme çeviriyor, karışık olay. Sonuçta Les'in edeceği bir veda var ama öncesinde annesinin yaşadıklarına odaklanıyoruz. Toplamda dört bölüm var, ilk bölüm doğum yapan bir anneye odaklanıyor. Rahatlık doğuran bir dil, öylece okuyoruz.
Clay'in anlatıcılığında ikinci bölümden devam ediyoruz. Clay kardeş Les'le ve diğerleriyle sürdürdüğü ilişkilerini anlatıyor, patlama anına kadar. Şenlik ateşi gibi bir hayat Les'inki, erken sönmeye mahkum. Yaşam yaşanırken biriken suçluluk ve acı kesin olarak ortadan kalkıyor. "Bir zamanlar seçimlerim vardı. Sonra sanki hayatım vücudumdan çıkıp gitmişti." (s. 61) Genazino'da da benzer bir mevzu var; sanki seçimlerin sorumluluklarının biriktirilip bir anda alınması gibi. O ağırlık çöküşe neden oluyor ve intihar kalıcı sorunlar için kalıcı bir çözüm haline geliyor. Böyle bir yaşam için ideal son. Toplumsal kodlar kabul edilmiş aslında, Les neyin içinde var olduğunu bilse de sevdiği insanlarla hiçbir şey paylaşmayarak, kodlardan muaf olduğunu söylemeyerek, başkalarını umursadığından değil de kendisini gerçekleştirebilmek için herhangi bir çabada bulunmayarak her şeyi kabulleniyor.
Sarah. Les kadar şair belki, sonraları tek dizeye düşürdüğü anlatısına Les'in intiharını ve ötesini sıkıştırıyor.. "Gözle görünmeyen ağır bir yarayla, aynaya doğru yürüyorum." (s. 69) Sarah'ya ait. Blues, Miles Davis, satılamayan plaklar, onlarca anı. Bütün sorumluluğu Sarah'ya yıkıp giden Les'in ardından ağıt.
"Kendine nasıl böyle ihanet edebildin?
"Böyle." (s. 83)
Ağırlığını yere vermeden yürümeye çalışıyor Sarah, başaramıyor. Hayaletten kurtulamıyor, evli olmadığını söyleyen hayaletten, fotoğraflardaki hayaletten, sonsuza kadar yirmi beş yaşını yaşayacak hayaletten.
"Tatlım benim.
Yani öyleydin, hâlâ hayattayken." (s. 85)
Son bölüm, Les'in bir röportaj kaydından çekim hataları. Les'i ilk kez kendi sesinden dinliyoruz. Uyum arıyor, dostluk da. Kendi uyumunu kimseye uyduramadığı için sonunun kendi ellerinin marifeti olması doğal. Pişmanlıkları var, şiirin yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla ilgili fikirleri var, yaşamının bir özeti var. Hızla yanıp sönen bir yaşam.
Gander şairmiş, şairin romanı. İyi.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (4)
Bu Yorumu Yanıtla
fuatağbi.
23.08.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Son dönemde çok övüldü. Ama bence o kadar övgüyü hak etmiyor. Son bölümdeki pasaj için o kadar sayfa laf kalabalığı yapılmış. Beğenmedim ne yazık ki.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Edward De Vere
07.07.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
YKY kalitesiyle. Tavsiye ederim...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
fthsrky
01.05.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Aynı zamanda bir şair olan, metnini de şairane bir üslupla yazan Forrest Gander, bir şair için uzun bir koşu olarak niteleyebileceğimiz bu kısa romanda nefesini çok doğru bir şekilde ayarlıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla