Zülfü Livaneli Mutluluk isimli romanında köylü kızı Meryem profesör İrfan Kurudal ve Cemal'in birbirinden ayrı ve bağımsız bir şekilde başlayan öykülerinin Türkiye gerçeği üzerinde kesişmesini anlatmaktadır.Töre kurbanı köy kızı Meryem ile doğudaki askerliği nedeniyle Vietnam Sendromu taşıyan Cemal'i Van'dan İstanbul'a getiren tren sadece Van'dan İstanbul'a gitmiyor 1990-2000 yılları Türkiye gerçeklerinin içinden geçiyor.1990-2000 yıllarının arasında Türkiye gerçeklerine oturan Vietnam Sendromu,Hamasi nutuklar,tarikatlar,dini ve etnik olaylar,mezar evler,sahte şeyhler,örf ve adetler,kız çocuklarının ikinci sınıf görülmesi,yüksek sosyete ve sosyeteye mensup kişilerin yaşamları,olaylara bakış açıları analitik bir şekilde ele alınmakta ve Türkiye gerçekliğinin sanki fotoğrafı çekilmektedir.Kitapta romanın kahramanları kendi kendileriyle barışık olmadıkları için psikolojik olarak kendileriyle de çatışmaktadırlar.
Romanda belki başka yazarlara da öykünerek yerinde olmayan gereksiz uzun tasvirler yapılması romanın sürükleyiciliğine gölge düşürmekte okuyucuyu ana konudan uzaklaştırmaktadır.
Ayrıca yazarın Epik tiyatro örneğinde olduğu gibi anlatıcı olarak ve ders verir gibi araya girmesi roman tekniğine ters düşmekte köşe yazarı üslubunu hatırlatmaktadır.
Okunması gerekli olan bir kitap olduğunu düşünüyorum.