Tarihte üç büyük olay vardır. Bunlardan ilki; evrenin oluşumudur. İkincisi, yaşamın başlangıcının olması. Bu ikisiyle aynı derecede önemli olan üçüncüsü ise, yapay zekanın ortaya çıkışıdır.”
Yapay Zeka fizikten biyolojiye, robotikten yonetime
neredeyse tum bilmlerle olan baglantisinin getirdigi
ayricaliklariyla 21. yizyilin en buyuk ilim
sahalarindan biridir.
Yukarıdaki sözler, Massachusetts Teknoloji
Üniversitesi(MIT) Bilgisayar Bilimi Labaratuvarı
yöneticilerinden Dr. Edward Frenkin’in, BBC’yle bir
söyleşisinde dile getirdiği sözler. Bu sozler,
abartılı ve destek görmeyen iddialar değil. ‘Yapay
Zeka’ teriminin 1956 yılında ilk kez kullanılmasından
bu yana farklı disiplinlerdeki bir çok araştırmacı bu
konu üzerinde yoğun olarak çalışmakta. Ulaşılan nokta
ve gelecekle ilgili hedeflerse, oldukça tartışmalı
durumuyla her yaşta hemen herkesin ilgisini
çekebilecek düzeyde görünüyor.
Kıtapta zeka-akil-us kavramlari incelenerek
beyin-bilgisayarin genis karsilastirmasi yapilmis.
Simdiye kadar kafaniza takilan IQ-EQ gibi kavramlar
hakkinda orjinal yorumlari da bu eserde
bulabileceksiniz.