Kolıma Öyküleri Hakkındaki Yorumlar

GULAG kamplarındakı, özellikle de Kolımada dayanılmaz, dehşetverici, insanlıkdışı hayat şartlarından bahseden öykülerle bol bir kitap. kitabı okudukca iyi, yüksek benliğe, yüreğe sahip insanın kamplarda kısa süre sonra nasıl ve hangi şartlar altında vahşiye dönüştüğünü iyi anlıyorsun ve tüm yüreğinle onlara acıyorsun. okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum

Okuduğum en çarpıcı hikayeleri barındıran kitap... kesinlikle tavsiye ederim

Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse "sarsıcı" bir kitap. Yaşam ve ölümün ince bir çizgiyle birbirinden ayrıldığı coğrafyalarda, insanın, insanlıktan nasıl çıkarıldığının hikayesi.

Anne Applebaum 'un GULAG kitapindan sonra Varlam Shalamovun anilarini okumak, yasanmis olaylari bir de gercek Gulag mahkumunun gozleri ile gormek cok duygulandirdi. Buyuk ama malasef curuk bir sistemin insanlari hice saymasi, her kesi bir seylerle suclayib milyonlarca bedava isci gruplarini olusturarak uzak Kolimaya gondermesi, bu insanlarin yasam mucadilesi ve sonsuz ekmek arayisi.
PS: Bir insanin ekmek yeye bildigi icin aglamasini yureyinizde hiss etmek istiyorsaniz mutlaka okuyun.

İnanılmaz bir anlatım. Kitabı okumuyor, yaşıyorsunuz.

İncelediğiniz bu kitap, 1954-1973 yılları arasında çalışma kampında tüm zorluklara rağmen, soğuğa, açlığa karşı ayakta durmaya çalışan Varlam Şalamov’un başından geçen gerçek hikayelerden oluşmaktadır.
Yazar, içinde bulunduğu tüm kötü şartların insan psikolojisine etkisini çok iyi tahlil ederek okuyucularına aktarmıştır. Bu kitabı okuyan kişi, -50 dereceyi bulan soğukta, aç bir halde yoğun işlerde günler, haftalar, aylar boyunca çalışan entelektüel kişilerin çektikleri çileleri, ruh halleri, davranışları üzerindeki sarsılmaz etkisini gözlemleyebilecektir. Önceki yaşamında saygın görevlerde bulunan müdürlerin, profesörlerin kampta bir parça ekmek, bir tutam tütün için kendilerini düşürdükleri durum okuyucu üzerinde sarsıcı bir etki uyandıracaktır.
Kitap, çevresinde bulunan kişilerin kampta geçirdikleri günler sonunda açlığın, soğuğun, dayağın etkisiyle geldikleri durumları çok etkili bir şekilde aktarmaktadır.

Benim için son zamanların en vurucu kitabı oldu. Çok büyük beklentiyle almadım ama çok beğendim. Açlık, soğuk insanı ne.denli insan olmaktan çıkarıyor onun öyküleri. Lütfen bir sans verin.

Hayatta, hatta hayatların en kötüsün de bile mutluluğun ve mutsuzluğun, talihin ve talihsizliğin birbiri ile yer değiştirdiğini ve talihsizliğin talihten fazla olmasından korkmaya gerek olmadığını biliyorduk.

Konusunun çarpıcılığına takılmamak lazım. Anlatım dili, saf insanın sunulması kitabın bir başyapıt olmasını sağlıyor. Buna bir öykü demek yanıltıcı olabilir, anlatı sanki daha iyi bir terim. Gamze öksüz’ü ilk kez okuyorum; kitaba değer katmış, yeni yapıtlarını bekliyoruz.

Gulag kamplarındaki gerçeklikleri gözler önüne süren bir kitaptır. kitaptaki semboller bir çok noktayla bağlantılıdır. okuması güzel bir kitap

Buna benzer çok esaret kitabı okudum. Şalamov biraz daha uca gitmiş ve ürkütücü,korkutucu,iğrenç ve gözde canlandırılması bile insanı sıfıra indiren eziyet,mezalim ve yokluğu anlatmış kitabında. Bitlenmeyle ilgili kısımları o kadar canlı anlatmış ki neredeyse insanın kaşınası geliyor :) Tüm bu güzel anlatıma rağmen nedense tam puan veremedim. Okunası bir kitap.

Sscb nin sibirya toplama kamplarındaki vahşeti.ilk ağızdan okumak mükemmel

Beklediğimden çok daha iyi öyküler,tüm öykü severlere şiddetle tavsiye ederim.Şimdiden sabırsızlıkla devamını bekliyorum,yayınevi diğer öykülerini de yayımlayacakmış.Çevirisi başarılı

O çukurdan ölmeden çıkan bir düşünce insanının yaşadıklarını okudukça emin olun soğuktan donmuş taygalarda sizde üşüyeceksiniz. Bir lokma değil bir kaç kırıntının saniyeler içinde dilinin ucunda eriyip gitmemesi için nasıl mücadele verdiğini okudukça sizde acıkacaksınız. Güneşin doğmadığı, sadece bulutların üstünde fersiz ışığının seçilebildiği bir coğrafyanın güneşsiz sabahında çalışmak için maden ocağına vardığında, acaba akşam kampa canlı bir şekilde kimlerin dönebileceğini düşündüğünde sizinde tabanlarınız sızlayacak. Uykusuzluktan hayalini kurduğu gece yatağına vardığında kampın gediklileri tarafından işgal edildiğini ve umursanmadığını okudukça sizinde göz kapaklarınız düşecek.

Okuduğum kitapları titizlikle seçerek alırım. Buna rağmen, Şalamov'un Kolıma Öyküleri'ne başlarken tereddütlerim vardı. Fakat sayfalar aralandıkça, kendimi tüm gerçekleri ile bir tarihte yaşanmış, bilmediğim bir dünyanın içerisinde buldum. Bir süre sonra da, artık siz de o dünyanın bir parçası oluyorsunuz.
Farklı bir kalemi keşfetmek isteyenlere öneririm...

Üniversitedeki değerli hocamın çevirdiği,20 asır Rus edebiyatının çarpıcı eserlerinden birisi.Uzun zamandır basılmasını bekliyordum.Tavsiye ederim.

“Kolıma Hikâyeleri” kamp yaşamının vahşiliği, gaddarlığı ve acımasızlığı konuları etrafında örülmüştür. Şalamov için Kolıma bir çeşit “anti-dünyadır”. Yazar hikâyelerde ayrıntılara ve gerçek hayattan alınma anlatılara özellikle yer verir.

Bu kitap ölüm kamplarındaki insanların varoluşsal sorunlarını gerçekçi bir bakışla anlatıyor ..

Yazar kendisinin de yaşadığı Kolıma’yı çok iyi anlatmış.