İFA: İnsanın Fabrika Ayarları 1.Kitap / Beden
Kitabın yazarı Sinan Canan’ı ilk olarak Youtube’da “Açıkbeyin” kanalındaki sohbetleriyle tanımıştım. Videolarındaki samimi, yer yer esprili anlatımıyla takipçisinin ve sevenlerinin epey çok olduğunu biliyorum. Akademisyen, biyolog, sinirbilimci, araştırmacı, eğitimci ve yazar olarak çok yönlü bir kimliğe sahip. Kendi söylemiyle “Hayatın, tek bir işle uğraşmak için fazla uzun; insanın ise, tek bir işle ömrünü tüketmek için fazla karmaşık olduğuna” inanıyor ve bu yönde çalışmalarına elinden geldiğince devam ediyor.
Üç kitaplık bir seri olan “İFA”nın ilk kitabı “BEDEN” ismini taşıyor. “Beden”, iki bölümden oluşmuş. İlk bölüm “İnsan bedeni oturmak ve hareketsiz kalmak için tasarlanmamıştır.” denilerek “İFA-1: Hareket” başlığı altında yer alıyor. İkinci bölüme ise “”Doğada hayatta kalmak için uyumlanmış beslenme sistemimiz, modern dünyada aşırı beslenme sorunlarından dolayı başımıza büyük dert oluyor.” denilerek “İFA-2: Az, Çeşitli ve Aralıklı Yemek” başlığı atılmış.
Kitap, 19. yy.a ait bir efsane olan “Çıplak Gerçek” ile başlayarak daha başında okuyucuyu kendine çekmiş. “Giriş” bölümünde; insanın biyolojik sınıflandırması, insanın tek bir tür olduğu, insanın biyolojik evrimi (İlginç bir şekilde İslam ile evrimi birleştirmeyi başarmış diyebilirim çünkü aklımdaki soru işaretlerinden bazılarının bilimsel karşılığını vermiş.), canlılar arasındaki akrabalık bağları biyoloji bilimi çerçevesinde ama okuyan her kişinin anlayabileceği bir sadelikle anlatılmış. Diğer bölüme geçilmeden önce de yazar okuyucuyu “Kaos Güzeldir” başlığı altında uyarıyor: “... ne yaparsak yapalım, rutinden kaçınalım; kaosu hayatımıza davet edip onu kullanmanın yollarını öğrenelim. ... Fazla programlı ve yeknesak bir yaşam, beden sistemimizle uzun vadede bozuşmamıza neden olabilir.”
“Hareket” başlığının altında öncelikle hareketsizliğin bizi neden hasta ettiğine vurgu yapılmış. Bir canlıda beyin varsa hareketin de olduğu belirtiliyor. Hareket aynı zamanda ömrü de uzatan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Atalarımıza baktığımızda onların da oturdukları yerde kalmadıklarını görüyoruz. Zihin ve beden sağlığımız için hareket etmek şart! Bedenlerimiz aslında harekete ayarlı. Bunun en iyi örneği de çocukluk çağlarımız. Fakat insanoğlu avcı-toplayıcı çağdan tarımın keşfedilmesine, tarımdan sonra da yüksek teknolojili dijital bir dünyaya evrilerek hareketten adım adım uzaklaşıyor. Bu, aynı zamanda beyinlerimizin de küçülmesine sebep oluyor.
Sinan Canan; bölümün devamında insana en uygun hareket türlerinden, kadın ve erkek bedenindeki hareket farklılıklarından, egzersiz ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişkiden, kaotik ve izometrik egzersizlerin ne olduğu ve bunların neden daha iyi olduğundan, bedenle öğrenmek arasındaki ilişkiden ve dijital sağlıktan bahsediyor.
“Az, Aralıklı ve Çeşitli Beslenme” bölümüne geldiğimizde şeker, yağ ve protein’in kısa hikâyesinin biraz da bilimsel olarak (mümkün olduğunca anlaşılabilir bir dille) anlatıldığını görüyoruz. Devamında yağ oranının fazla olmasının nedenleri, daha fazla kalori almamızın nedeni, atalarımızın beslenmesi, açlık hali ve açlığın yağlarla ilişkisi, yüksek yağlı düşük karbonhidratlı beslenme (YYDK), KETO ve YYDK diyetleri arasındaki fark, açlık hormonları (insülin, leptin, ghrelin, glukagon benzeri peptid-1, kolesistokinin, peptid, nöropeptid Y, kortizol, dopamin), sağlıklı beslenmenin kısa yolu (sağlıklı beslenmeyle ilgili basit kurallar), endüstriyel gıdanın sakıncaları, tat ve lezzet, GDO’lu yiyecekler, mevsiminde tüketmenin önemi gibi konular üzerinde duruluyor.
Kitabın dikkatimi çeken bir yönü de yazarın tıp konusundaki söylemleri. Tıbbın asıl işinin sağlığı korumak ve sürdürmek anlamında koruyucu hekimlik meselesi olduğunu belirtiyor. Modern tıbbın ise hastalıkların tedavisine odaklandığını ifade ediyor.
Özet olarak kitap, hem bedenen hem zihnen bizi geliştirecek bilgileri bulabileceğimiz bir başucu kitabı niteliğinde hazırlanmış. Bu alanda uzman birinin kaleminden bedeninizin bilinmeyenlerini okumak zihninizi, bedeninizi ve ufkunuzu açacaktır. İFA serisinin II. kitabı “İlişkiler ve Stres”te buluşmak dileğiyle keyifli okumalar...