Defterimde Kuş Sesleri Hakkındaki Yorumlar

Sevgili Erdal Öz nahif dili ve akıcı anlatımıyla bizlerin kalbinde taht kurmuş bir yazar. Gülünün Solduğu Akşam’ın devam kitabı sayılan bu eserde de aynı meziyetlerini devam ettirmeyi başarmış. Bütün kitap kurtlarının okuması gereken bir kitap.

Gülünün Solduğu Akşam'ın devamı sayılan kitap. Gerçekleri okumak çok keyifli, bu kitabı da okumak için sabırsızlanıyorum.

cezaevleri, hep birilerinin merak ettiği yaşamı birilerinin onlarının yerine yaşadığı yerdir...hep kasvet vardır, hep bir hikaye vardır her bir saniyesinde....bir kuşağın yaşadıklarını bizzat yaşayanından okuyacağınız cezaevi günlüğü. yazarın gülün solduğu akşamın adlı kitabının devamı olarak okuyacağınız eser...

Gülünün Solduğu Akşam'dan sonra okumayı sabırsızlıkla beklediğim yegane kitap...

Gerçeklerin anlatıldığı,sürükleyici bir kitap.

Gülünün Solduğu Akşam'ın devamı niteliğinde yazılmış, Erdal Öz'ün cezaevi anılarını anlatan bir kitap.

anı tarzında başarılı bir eser

Erdal Öz’ün hapishane yıllarını anlatan kitap. Çok güzel, çok başarılı

Erdal Öz'ü Gülünün Solduğu Akşam kitabı ile tanımıştım. Bu kitapta da orda anlatılanların bir kısmını tekrar etmiş fakat genel anlamda daha bireye dönük bir kitap olmuş. o dönemleri yaşayan birinin anlatımı her şeyi bütün canlılığı ile ortaya dökmüş. güzel bir kitaptı.

Turkiye geçmişinde yaşanan aci gerçekleri anlatan Erdal Öz'ün tüm kitapları okumaya değer

Erdal Öz'ün tutukluluk yıllarını anlattığı çok güzel ve sürükleyici bir kitap. Dönemim olayları ve ceza evi koşullarını detaylı bir şekilde aktarıyor.

Bir solukta okunan, çarpıcı bir kitap.

Gülünün Solduğu Akşam'dan sonra Defterimde Kuş Sesleri okunmalı ve bu ikisinden sonra da Yaralısın kitabi okunmalı. Cok etkileyici yalın bir dil. Öyküler ise tek cümleyle anlatmaya sığmayacak kadar derin.

Erdal Öz un bütün kitapları birbirine benziyor ama yine de okunasi

ERDAL ÖZ YİNE BİR SOLUKTA OKUDUM

gülünün solduğu akşam kitabının devamı niteliğinde arika harika harika

Cezaevlerinde geçen acı günler ve mektuplar.Okunması gereken bir kitap.

Gerçek mektuplar ama ülkenin değişmeyen kaderini düşününce kasvet basıyor

Günlük ve anı tarzında bir eser. Güzel ve hüzünlü anılar anlatılıyor.

Tarihi düzgün okumak ve anlamak isteyen herkes okusun bu kitabı.

Gülünün solduğu akşamı okuduktan sonra karar vermiştim bu kitabı almaya.Elimden bırakmadan okumak istedim.Günlerce etkisinden çıkamadım.O dönem yaşananları anlamak açısından okunmalı.

Darbe sonrası hapishane günlüğü niteliğinde bir kitap.İçim acıyarak okudum.

Erdal Öz 12 Mart darbesinin çok güzel işleyen bir yazar. Gülünün Solduğu Akşam vesile oldu bu kitabını okumama.yıllardır kitaplığımda durup da bir türü okuyamadığım ve bunun içinde kendime çok kızdığım bir kitap.
Darbe yıllarını , geride bıraktığı izleri ilk ağızlardan dinlemek gerçekten çok güzeldi. Ağzımda eriyip giden bir çikolata tadı bıraktı adeta.
Erdal Öz kendini sevdirmekle kalmayıp, okumam gereken birçok yazarla da tanıştırdı beni.

bir kaç saatte okuduğum muhteşem bir kitap tavsiye ederim.

dönemin koşullarını gözler önüne seren, dönem gençlerinin düşüncelerini anlatan güzel bir kitap...

ilk 100 sayfasını okudum, denizlerle ilgili birkaç satırdan başka bir şey yok, erdal öz hapishane anılarını anlatıyor...

öz o güzel yorumuyla dönemin hadiseleri çok güzel işlemiş gülünün solduğu akşamı okuyanlar bunu da okumalı

Erdal ÖZ'ün güzel yorumuyla dönemin unutulmaz yaşanan gerçekleri yansıtılan sürükleyici bir kitap...

içi acıyor insanın okurken. çok yakından şahit oluyormuş gibi, sanki hemen yanıbaşında yaşanıyormus gibi bir hissiyat.

"Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar ?"

Erdal Öz farkı diyorum,
tıpkı diğer kitapları gibi nefis.

bir nevi hapishane günlüğü gibi ama yine de dönemin türkiye'sini anlamamız açısından okunması gereken bir eser.

güzel ve sarsıcı bir kitap

Yeni bitirdim bu kitabı, ve kafamda daha çok şeyin netleşmesi adına, Erdal ÖZ'e ait bir çok kitap siparişide vermiş bulunmaktayım, Seni Saygı,sevgi, ve tanımadığım halde büyük bir özlemle anıyorum Erdal ÖZ, nur içinde yat...

Erdal Öz; ustaca, yiğitçe, insanca..Kitabı okuyunca taşı sıksam suyunu çıkarırım dersin.Nazım Hikmet gibi fevkalade memnunum dünyaya geldiğime dersin. Mutlaka okuyun, okutun. Selam olsun Erdal Öz'e.

erdal öz gülünün solduğu akşamdaki müthiş anlatımını o kitabın devamı dediği defterimde kuş seslerinde de sürdürüyor.ilk kitabı okuyanlar bu kitabı hala okumumamışlarsa hiç vakit kaybetmemelerini öneriyorum.erdal öz bu kitabında da akıcı insanı etkileyen dilini sürdürüyor.

68 kuşağını anlamak istiyorsanız okuyun derim. erdal öz 6 mayıs 2006 da ölmüştür. güller hep mayısta mı solar..

Gülünün solduğu akşam'ın devamı niteliğinde yazılmış.Erdal öz'ün cezaevi anılarını topladığı bir kitap.Bana kalırsa yaralısın veya kanayan adlı kitaplarını okuduktan sonra okunursa daha keyif alınacak bir kitap..

"Gülünün Solduğu Akşam" gerçekten harika bir yapıttı. Eminim nerde ne durumda olursa olsun her insanın içindeki devrimci ruhu ayaklandırabilmiştir. Fakat bu kitap için bunları söyleyebilmek çok zor. Sakın kitabı alırken Gülünün Solduğu Akşam ın devamı olduğuna inanmayın çünkü hiç alakasız kendi başına bir kitap "Defterimde Kuş Sesleri"

68 Kuşağı bir rüzgardı,fırtınaya dönüşemedi, bazen düşünüyorum o hareket bir fırtınaya dönüşseydi şu anda Türkiye Cumhuriyetinde yaşam nasıl olurdu.Bu kitap; o insanların yargılama sürecinin,hapishanelerde ki zor koşullarda vermiş oldukları hayatta kalma mücadelesinin ve o insanların yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen nasıl ayakta durduklarının bir kanıtıdır.Düşünen insanlara vermiş olduğumuz değerin bir kanıtıdır ve bugün ki yaratmış olduğumuz gençliğimizin temellerini nasıl oluşturduğumuzun kanıtıdır.Düşünen,üreten kişileri cezalandırırsan bugünkü düşünmeyen,üretmeyen insanların oluşması için zemin hazırlamış olursun.Bizler şu anda günü kurtarıyoruz,gelecekteki nesil için hiçbir yatırımımız yok.Bu kitabı okuduğunuz zaman ister istemez kendinizi ve içinde yaşadığınız toplumu sorguluyorsunuz.O döneme ışık tutan bir kaynak,okumanızı tavsiye ederim.

hapishane günlüğü ve devrimcilerin çilesi olarak adlandırabilirim. insanlar düşünceleri için mahkum ediliyor, işkence görüyorlar.. bunu birilerinin anlatması gerek.. ve yazması.. erdal öz birebir içinde bulunduğu için bence çok iyi bir kaynak..

gülünün solduğu akşam kitabındaki tat yok herşeyden önce. ceza evi günleri daha durgun daha yorgun ve daha ümitsiz. ama anlatım ve dil gerçekten iyi. öyle ki okurken kendinizi o dört duvar arasındaymış gibi hissedebiliyorsunuz. ayrıca erdal öz ün bazı anılarınıda buluyorsunuz kitapta. kitabı hemen bitirmek için ekstra bi çaba sarfettim çünkü kitabı bitirmem tahliye olup o cezaevindeki iğrençliklerden sıyrılmam demekti. kimse bir cezaevini bu kadar ayrıntılı anlatmamış bu kadar içten yaşatmamıştı bence

Gülünün Solduğu Akşam’ı okuyanlar ve unutamayanlar, o kitabı besleyen tutukevi koşullarının, yazgıların, acıların daha derinlerine davet ediliyor. Erdal Öz bir kuşağı etkileyen, yıkan olayların içinde yaşayarak ilk elden tanığı oldu. 70’li yıllarda iki kez tutuklanarak cezaevinde aylar geçiren bir siyasi suçlu olarak pek çoğu birbirine benzeyen kaderleri geri dönüşlerle ve sonraya gidişlerle anılarında anlatıyor. Her ne kadar siyasi görüşlerini paylaşmasam da bu ülke için bir kurtuluş yolu arayan, fikir sahibi olan, duyarlılık gösteren idealistlerin başlarına benzer şeyler geldiğini düşünüyorum; kitabı da biraz bu açıdan okuyorum.