Dün öğlen başlamıştım kitaba. Kitap neredeyse ilk satırdan itibaren beni etkisi altına aldı ve merak duygusunu sonuna kadar devam ettirdi. Bir durup soluklanma ihtiyacı hissedip kitaptan başımı kaldırdığımda hayretle yarıya gelmiş olduğumu gördüm. Bayılıyorum böyle kitaplara. Hani çizgi filmlerde olur ya, karakter bir kokuya doğru yavaşça, süzülerek kendinden geçerek uçarak gider. Bu kitabın da öyle bir çekimi vardı. Kapağını açtığım an kendimi New York'da gotik yapının içinde buldum. Sanki o an aynı apartmanda, aynı odada, aynı yerdeydim. Binanın içinde yürüyen, garip sesler duyan, duvar kağıdı desenlerinden ürperen, dumanı soluyup gözlerimi yakan, garip heykelleri gören. Kitapta korku yok, gerilim yok ama heyecan ve merak had safhada.