Ahmet Cemâl’in çevirisinden Seçme Şiirleri de okumuş olmakla birlikte yine farklı bir seçkiye farklı çevirmenden bakmak da güzel oldu doğrusu. TİBKY’dan değişik olarak daha kapalı, anlaşılmak için çaba isteyen cümlelerle karşılaştım, tabii, yazıldığı dönemi baz almıyorum bunu söylerken. Ahmet Cemâl’in Seçkisi –Belki de çevirisi- daha yalın ve anlaşılabilirdi, en azından bunu söyleyebilirim.
Rilke’nin şiir yapısı ve hayatının mercek altına alınması eseri, dönemi ve kişisel yaşamını anlayabilmek adına bir başka kaynağa gerek duyulmaksızın oldukça doyurucu bir inceleme yazısı ortaya çıkarılmış. T. Oflazoğlu’nun sadece üç-dört cümlesinde bile bunu anlamak mümkün.