Bu İşte Bir Yalnızlık Var Hakkındaki Yorumlar

Tuna Kiremitçi, en beğendiğim yazarlardan biri; ancak "Git Kendini Çok Sevdirmeden" isimli eseri, tüm eserler içinde en güzeli bana göre. Yazarımızdan aynı güzellikte eserler vermesini temenni ediyorum.

Okurken kahramanla beraber gibi yaşadıklarını bir bir hissedeceğiniz bir kitap.

bu işte cok basit,aceleye gelmiş kurgu hataları da var.mektebten abimiz,gücendirmek olmaz lakin insan tam hikayeye inanmışken,hikayenin içinde kendine bir yer ararken bu basit hataları farketmesi kitabı kendinden sogutuyor biraz da olsa

okurken romanın kahramanı gibi hüzünleneceğiniz duygusal bir akışı olan anlatımla hoş bir aşk hikayesi

ince anlatımı ve akıcı dili ile beğenebileceğiniz bir yazar............

tuna kiremitçi'nin bu kitabını çok beğendim.daha önce git kendini çok sevdirmeden i okumuştum ama çok beğenmemiştim.bu kitabı da o yüzden tereddüt ederek almıştım ama okunmaya değer bir kitap.

Duygusal roman sevenler için güzel bir kitap.

Git Kendini Çok Sevdirmeden den sonra biraz hayal kırıklığı yaşamama rağmen Tuna Kiretmitçinin kalemini sevenlerin mutlaka okumasi gereken kitaplardan biri...

tuna kiremitcinin güzel kitaplarından biri okumayanlara tavsiye ederim..genede dört dörtlük bi kitap deil tabi

Öncelikle şunu söylemeliyim ki ilk kitabından daha başarılı buldum bu kitabını. Ama yine de vasatı bu kitapla da aşamamış. Üslûbu roman ile hikaye arasında sıkışmış ve olaylar, kahramanların günlüklerinden araklanmış gibi duruyor. Çok fazla duygusal veya karakteristik tahlil yok. Bu da anlatımı çok yüzeysel kılıp, konuyu havada bırakıyor. Arkadaşınızda veya bir kütüphanede bulabiliyorsanız emanet alıp okuyun, para vermeyin derim. İllaki kütüphanemde bulunsun denilebilecek bir kitap değil.

Tuna Kiremitçi herkesin popüler basının popüler yazarı diye eleşirdiği bir isim. Ama bence popülaritesini medya değil okurların beğenisi yaratıyor. Bu kitabın yazarın ilk romanından her yönüyle daha iyi olduğu kesin. İlk kitabı da severek okudum ama sonu pek de etkileyici gelmemişti. Bunda tuna kiremitçi birazdaha iyi bi son hazırlamış. Git Kendini Çok Sevdirmeden'i sanki Ahmet Altan'ın ilk romanı Dört Mevsim Sonbahar'daki gibi bir üslupla yazmıştı. Bu kitabı düz bir roman halinde ve olayları doğal bi şekilde anltarak yazmış. Evet argo sözcükleri çok fazla kullanmış ama onları romanın fazla abartmamış romanın güzelliğini ve okunurluğunu bozmasına izin vermemiş. Eline sağlık Kiremitçi. Şimdi Yolda Üç Kişi'yi alıcam arkadaşlar onu da çok beğenmişler bakalım o nasıl..

kitabı almadan önce yorumları okuduğum için vasat bir yalnız adam hikayesi bekliyordum... hiç de beklediğim kadar kötü değildi... memet ve etrafındakilerin hikayesi hayatın içinden biraz ondan biraz bundan... sonda biraz hayal kırıklığı yaşayacaksın dediler yaşamadım.. illaki gidişata göre mi biter bir kitap ... kiremitçi süpriz yapmış; bombaları patlatmış , sağanak dinmiş, herkes kendi hayatına dönünce kitabı bitirmiş... bu kadar kolay mı bir emeği hunharca karalamak...çamaşırları toplamak için ister bir tur atar ister maraton koşar, kiremitçi toplatmış mı sonuçta o çamaşırları ben ona bakarım... başkalarının aksine kiremitçi' ye başarılar diyorum... ve samimi olarak tavsiye ediyorum....

Bu ne yoğun bir yalnızlıktı böyle... Yazar sanki bir hikaye değil yoğun bir sıkıntıyı ve yalnızlık duygusunun kendisini anlatmış bence. Bunu o kadar yoğun hissediyorsunuz ki bir noktadan sonra siz de hayatın sıkıcı yanlarını sorgulamaya başlıyorsunuz.

Burada önemli olan Mehmet Olcay'la ilgili anlatılanlar veya onun yaşadığı çaresizlik de değil, hayatın ta kendisi. Gençliğin verdiği umut ve orta yaşın karşılanamamış beklentileri anlatılmış. Pek çok insanın hayatı da bu değil midir sanki?

Bence yazar buradaki sıradışı müzisyen tiplemesiyle aslında son derece sıradan bir insanı anlatmış. Gerçekleşmemiş beklentileri olan ama hayatını bir şekilde yalnız olarak devam ettiren bir insanı. Belki kitabın aldığı eleştirilerin nedeni de bu olabilir. Bence eleştirilecek tek yanı var, okuyucuya başka hayatlar, farklı insanlar tanıtmadığı, kendisini tanıttığı için pozitif duygular vermiyor. Sanki biraz küf kokusu var. Ama zaten hayat geçmişimizden gelen küf kokuları ile dolu değil mi?

Tuna Kiremitçi'din her iki kitabını da aynı gün satınaldım. Git Kendini Çok Sevdirmeden ve Bu İşte Bir Yalnızlık Var ı okuduktan sonraki görüşleriniz birbirinden çok farklı olacak. Sanki ikinci kitabını Tuna Kiremitçi yazmamış gibi.

okunmasi gereken bir kitap diye düsünüyorum.
Sıkılmadan bir solukta okunacak bir kitap.
Sonunun acik kalan bir son olmasi insani kitabi okuyup bitirdigi halde sonrasini düsündürüyor...

git kendini çok sevdirmeden ben bu sözü ancak tuna kiremitçinin bu kitabını okuduktan sonra diyebildim.git kendini çok okutmadan. gerçekten çok akıcı çok acıklı çok akılcı ve de çok yalnız bir kitap tuna kiremitçi'ye bu kitabı için ne kadar teşekkür edersek edelim inanın az gelir. kitapta konuları dağıtmadan derli toplu bir şekilde sonuna kadar götürmüş ve bu da kitabı harikulade yapmış.kişiler ve konular birbirlerinden hiç kopmamışlar. bu romana yeni başlayan tuna kiremitçi için çok iyi bir gelişme.son olarak git kendini çok sevdirmeden kitabında konuları toplayamadığını için eleştirmiştim şimdi ilk romanının ona neler kattığını daha iyi anlayabiliyorum.saygılarımla

bir solukta okuduğum, uslubu, yorumu ve akıcılığı ile sürüklenip gittiğim bir kitap. Tuna Kiremitçi'nin diğer kitapları gibi okunmalı...

Tuna Kiremitçi'nin kitaplarını çok satanlarda gördüğüm için aldım vede bu listede yerini korumasına katkıda bulundum. Maaslesef kitabından keyif almadım. Çok sıradan ve insana yaşatmayan bir anlatımı var. Git Kendini çok sevdirmeden kitabı biraz daha iyiydi bence ama bu kitapta anlatım çok kopuk ve insana hiç bir duyguyu aşılamıyor. Hikayeyi gözünüzde canlandırıp yaşayamıyorsunuz. Pek hoşnut kalmadım açıkçası....

Tuna Kiremitçi klasikliğine yakışan bir kitap."Git Kendini Çok Sevdirmeden" adlı kitabını okuyup beğenenler bunu da mutlaka okumalı diye düşünüyorum.O kitabı okumayanlar ise melankoliğe ve duygusallığı yoğun yaşayan bir kitap istiyorlarsa bu kitap tam onlara göre..Arkadaşının ortadan kaybolması ile arkadaşının eşine olan sevgisinin yoğunlaşması ve bu durumun farkına varıp kendini kontrol etme ve duyguların ayenilme arasında savaş veren bir müzisyeni okumak istersen harika bir kitap...

Bence Tuna KİREMİTÇİ bu romanında "Git Kendini Çok Sevdirmeden" adlı ilk romanındaki acemiliğini atmış ve daha sürükleyici ve okunmaya değer bir roman yazmış. Okumanızı tavsiye ederim.

'Bu işte bir yalnızlık var' kitabının, ilk kitabı olan git kendini çok sevdirmeden kitabının başarısızlığına rağmen bu kadar çok okunması 'BU İŞTE BİR YANLIŞLIK VAR' dedirtiyor. Ne dersiniz:))

Vakit geçirmek için okunabilecek bir hikaye...

aslında yazarın kitaplarını bir zamanlar severek almıştım.. ama yıllar geçtikçe aynı tadı alamadım maalesef

Tuna Kiremitçi'ye ait okuduğum ilk kitaptı ve son derece sıcak ve konusu itibari ile okurken kitaptaki hayatın içindeymişsiniz gibi hissetmemeniz elde değil tek sıkıntı yazarın üslübunun pek iyi olmaması.Başlarda bu biraz can sıkabilir ama kitabı okuyup içine girdikçe o kadar göze batan bir durum değil.Okumanız tavsie edilir

Geçen gün hoş bir rastlantı soncu filmini izlediğim ve çok beğendiğim bir eser.

Açıkçası hiç beğenmedim diyebilirim bir müzisyenin aşırı sıradan yaşamını anlatıyor filmi çıkmadan önce kitabı okumak için almıştım ama beni hayal kırıklığına uğrattı ve yeniden beni yerli yazarlara karşı önyargıya sürükledi. küçük kitabı bitirmek gerçekten çok uzun sürdü.

Git kendini çok sevdirmeden daha güzel ama tarzını seviyorum yazarın bu kitapta güzel kaybetmek bulmak ve yine kaybetmek..yada hiç bulamadığını görmek

tuna kiremitçinin ilk okuduğum kitabı.bu kitap ve emrah serbestin erken kaybedenler kitabını okuduktan sonra roman türündeki tercihim değişti resmen.yani eskiden polisiye türü kitapları seviyordum şimdi ise konusu aşk ve yanlızlık olan yani kısacası hüzün kokan kitapları seviyorum.kitabı okumanızı tavsiye ederim

Karsından ayrılmış bir adamın komşusuyla yaşamış olduğu garip ilişkiye göz gezdiriyoruz. Kısaca ilişkisi bitmiş veya bitmek üzere olan insanların hayatlarını detaylı bir şekilde incelemiş oluyoruz kitap sayesinde. Basit ve yormayan bir üslübü var yazarın ancak çok büyük beklentilere girmemek gerek kitap için.
Beğendiğim sözler kitaptan;
*Hiçbir şeyi unutamamak lanetli olmak gibi bir şeydi.
*Belki de hayat,onun karşımıza çıkardıklarıyla iyi geçinmek oyunuydu.

Yaşaya yaşaya hissede hissede yazılmış güzel bir kitap.
Siz de hissede hissede okuyorsunuz.

bu kitabı yıllar önce okumuştum. hatta bundan sonra kiremitçinin iki kitabını daha okudum. hiçbirinden geriye tek satır kalmadı aklımda. bence kiremitçinin söz yazarlığı yazarlığından daha iyi.

Tuna Kiremitçi'nin anlatım tarzını sevenler için bu kitap da diğer eserleri gibi okumaya değer güzellikte.

Bence bu kitap olmamış.

yoruma değer bir kitap değil aslında okudum kitap okumuş olmak için elinizde başka kitaplar varsa okunmayı bekleyen vakit kaybetmeyin bu kitapla derim.

metinsel becerisinde hiç gelişme kaydedemeyerek beni şaşırtan yazarlar arasında.
sadece iyi romanların değerini anlayabilmek için okudum.

insanın içini ısıtan tatlı bi roman.. okurken kahramanlardan biriymişim gibi hissettim emegine saglık tuna

bu kitabı okudum çok güzel bir konusu var ama küfürler dışında

Kelime oyunları bile bu kitabı okunası hale getirememiş. Sanıyorum yazarın kafası da en az roman kahramanımız gibi karışıkmış...

Günlük dilde yazılan ve bu sayade hüznü ve yalnızlığı aynı gerçekte olduğu gibi yansıtan ve duyguları okuyucuya doğrudan hissettiren tatta bir roman, akıcı diliyle okuyucuyu sıkmadan kitabın sonuna vardırıyor... Kitabın kapak resmi ve ismi bana etkileyici geldiği için kitabı satın almamda faydası olmuştu ve okuyunca da satın almaya değer olduğunu tekrardan anlamış olduğum bir roman...

Bu kitapta anlatılanları anlamakta zorlananlar kitabı beğenmeyebilir, kötü eleştirebilirler. Şahsen ben kitabı okurken çok etkilendim. Bazen bir duyguya kapılırsın. Kaçmak istersin ama kaçamazsın. Pişmanlık için çok geçtir... Bu kitapta Mehmet ve Ayşe´nin yaşadıkları ve Mehmet´in sonunu bile bile kendini Ayşe´nin büyüsünden alıkoyamaması anlatılıyor. Bence okumaya değer!

Boılca kasvet var bu kitapda. Birçok yalnız var, sadece birbirleriyle mutlu olabilen. Hüzün güzel yansıtılmış. Dili zaten çok akıcı. Sıcak ve samimi bir tarzla aşık ama yalnız bir adamın hikayesi. Bu kadar yoğun acılar anlatılmasına rağmen yine de insanı dinlendiren bir yan var kitapta. Okumanızı tavsiye ederim..

Tuna Kiremitçinin ilk okuduğum ve sayesinde diğer kitaplarınıda okumaya karar verdiğim kitabı.Gayet akıcı bir dille yazılmış hüznü çok güzel tanımlayan bir kitap tavsiye ediyorum.

Git Kendini Çok sevdirmeden romanından aldığım tadı alamasamda bu da güzel keyifle okunabilecek bir eser tavsiye ederim..

gerçekten çok güzel bir kitap memet olcay ın hayatını,yalnızlığını,imkansız aşkını anlatıyor.hem öyle bir imkansız aşk ki arkadaşımın aşkısın tadında bir aşk

ben bu kitabı bir günde bitirdim, çünkü memet ve ayşenin sonunu cok merak ettim fakat sonunda memet e üzüldüğümü söyleye bilirim.kitabı bitirip kapattıktan sonra bazı şeyleri düşünme fırsatım oldu tuna beye tesekkürler...

Etrafımdaki kişiler tarafından beğenildiğini duyduğum için okudum ama ben beğendiğimi söyleyemem. Kitabın akışında öyle boğucu bir rutinlik hakim ki artık bitsin diye gözüne bakmaya başlıyorsunuz. Yazarın bu boğucu havanın okuru sıkmamasını sağlamak için daha postmodern bir tarz edinip yer yer olayın akışını kesip felsefeler yapmalıydı, kurgudaki olayla toplumsal olayları ilişkilendirip ironiler yapmalıydı bence. Daha kaliteli yazarlarımız mevcut bence onlara yönelebilirsiniz.

büyük bir beklentiniz yoksa kitabın akıcılığını seveceğinizi tahmin ediyorum, bence bir boşlukta elinizde okuyabilecek güzel bir kitap yokken okuyabileceğiniz "çerez bir kitap"...

Hayranları çok ama bana çok hoz gelmiyor Tuna Kiremitçi nin kitapları.

"Yalnızlıkla gelen yanlışlık" kitabın ismi yine can alıcı...Sanırım yazmak kadar o kitabı ilk bakışta dikkat çekici kılacak olan ismi bulmakta önemli.. Tuna Kiremitçi bunu iyi başarıyor ve severek okunuyor...

Kahramanımız Memet Olcay adında bir gitaristtir. Başarısız bir evliliğin ardından, yalnız bir hayatın içinde bulmuştur kendini. Haftanın bir günü görüştüğü kızı, karısı, karısının yeni kocası ve öğrencileri vardır hayatında. Bir de aynı apartmanda oturduğu iki arkadaşı: Ayşe ile Orhan. Onların da evliliği bir dönüm noktasına gelmiştir.
“Bu İşte Bir Yalnızlık Var”, işte tam bu noktada başlıyor. Bir ayrılık hikâyesi giriyor devreye. Kocası tarafından terk edilen Ayşe, kahramanımızın yalnız dünyasına sığınıyor. Böylece yanlış bir aşk da gün yüzüne çıkıyor.sığınacak bir liman arayan Ayşe Memet'e sığınıyor.Memet'te nu ilşki neticesinde Ayşe'ye aşık oluyor.
Tuna Kiremitçi, insanlık halleri üzerine sıradan gibi gözüken fakat satır aralarında gizli kalmış güzel bir eserle, okurlarına bir yasak aşkı, erkek-kadın ve dostluk ilişkilerini anlatıyor.