Türkiye'de bir süre görev yapan ve konuyla ilgili yaptığı araştırmalarda bizim askeriyeden de kaynak desteği alan yazar kitabında özetle şunları söylüyor:
Osmanlı devletinin insan kaynağı rakiplerine göre daha azdı ki bu genel olarak itilaf devletleri-ittifak devletleri karşılaştırmasında da doğrudur. (Yazar İngiliz ve Fransız sömürgelerinin insan kaynağını dahil etmemiş oysa onlar da savaşa girdiler; Almanya savaşa girerken savaşın çabucak biteceğine güveniyordu ama işte rakiplerin sömürgelerden gelen insan kaynağını da düşünmek lazımdı). Osmanlı ordusunun en büyük sorunu lojistikti. Ölen askerlerin büyük kısmı muharebe neticesi değil hastalıktan öldü. Osmanlı cephelerindeki savaşlarda Avrupa cephesindeki kadar kanlı muhabereler olmadığı için kayıplar daha az oldu. Ordu Yakup Şevki Paşa, Vehip Paşa, Halil Paşa gibi iyi komutanlarca yönetildiği sürece oldukça iyi savaştı ve Galiçya, Çanakkale gibi cephelerde bunu fazlasıyla ispatladı. Osmanlı ordusunda Alman kurmay subayları sanıldığı kadar etkin konumda değildi. Yazar Sarıkamış faciasında bizim kamuoyunda ifade edilen 90,000'den çok daha az şehit verdiğimizi söylüyor ki Ramazan Balcı'nın çalışması Ericksson'ınkinden bile az bir rakam vermektedir...
Batı dünyasında Türk kaynaklarını da değerlendiren bu tür objektif çalışmaların artmasını dilerim. Umarım bizim yazarlarımız da bu konuda daha çok eser verirler; bu konuda bizde de bir boşluk var.