Homo Narrans: İnsan Niçin Anlatır? & Mit, Masal ve Hikayenin Arkeolojisi Hakkındaki Yorumlar

İnsanın anlatma yetisini, anlatıcı kimliğini, anlam arayışı çerçevesinde işleyen ve insanı düşündüren güzel, akademik bir çalışma.

Yine güzel ve akıp giden bir kitap yazmış.

Bugüne kadar altını en çok, hem de kırmızı kalemle çizdiğim kitap.
Hocam, ellerinize sağlık.
Oruç Aruoba'dan okumuştum gençlikte, mutlu ölmek için yaşadığını yazmıştı. Benim de sahiplendiğim bu amacın gerçekten makul ve mantıklı olduğunu tekrar idrak ettim.

İnsanın neden anlatmayı ve hikayeler uydurmayı seven bir varlık olduğunu bu kitabı okuyunca daha iyi anlıyorsunuz.

Nereden geldiğimizi ve nereye varacağımızı tarih, sanat ve edebiyat ile anlatan güzel bir kitap.

Homo narrans'ın her birimiz.

Son zamanlarda okuduğum en ama en güzel kitap... Üzerine günlerce düşündüm, sayfalarca not çıkardım ve çevreme anlattım hediye ettim... İsmail hocam eline yüreğine sağlık... Muhteşem kesinlikle herkese tavsiye ediyorum.

İnsanın düşünce dünyasının dille beraber nasıl geliştiğini ortaya koyan harika bir kitap, dile çok anlaşılır ifadeler ve aktarım derli toplu. Keyifli bir okuma oldu benim için ancak örneklere daha çok yer verilse daha iyi olurmuş.

Ufuk açıcı kitaplar vardır.Bu da onlardan bir, tek handikapı bazı tezleri tekrar tekrar dile getirmesi .

Mağara duvarlarındaki resimlerden mitlere, masallara, romanlara, film ve dizilere varana dek sürekli hikâyeler anlatan insan, her şeyi hep yeniden keşfettiği gibi, şimdi en başa dönüp “hikâye anlatıcılığı”nı da en baştan keşfediyor. Tabii bu keşif sırasında da kendine o kadim soruyu tekrar soruyor: Niçin anlatır ki insan? Arkeolog İsmail Gezgin de bu kitabında, bu sorunun peşinden gidiyor.

insan neden anlatırın cevabı bu kitapta , okunmalı

Yazı, söz ve çizgi insanın serüveninin tüm kodlarını barındırıyor. İsmail Gezgin kitapta bu kodları çözüyor.

İsmail hocayı yıllardır takip ederim, harika bir kitap yazmış yine.

Çok iyi bir anlatı, tebrik ederim.

mitlerin ve anlatıların tarihine dalarak insanın neden anlattığını, mitlerin/masalların günümüze kadar nasıl geldiğini, toplumsal işlevlerini ve kurucu rollerini öğrenmek isteyenler için faydalı bir eser. işlenen fikri mümkün olduğunca tekrarladığı için zaman zaman akıcılığını kaybetse de okuması son derece kolay ve hazmedilebilir düzeyde.

Arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım. Altı çizilecek çok yer var. Harika!

Daha nice baskılar yapması dileğiyle, okuyun, okutun...

Mitoloji, destan okumaları için faydalı bir çalışma

Yazarı tanıyarak aldım. Kendisinin konuşmaları beni etkiliyordu. Bu kitapta daha da hayran kaldım. Ufuk açıcı bir eser olmuş.

insan kendi varlığına anlamlandırmaya çalışıyor işte... filginç gelecek bilgiler bulacakasınız.

Mitolojiden keyif alanlar için güzel bir eser

İsmail Gezgin harika kitaplara imza atıyor, teşekkürler.

Sanatın mitolojisini çok beğenmiştim. Bunu da çok merak ediyorum

edebiyatın felsefesini gündeme alan çokça tavsiye edilen bir kitap.merakla bekliyorum

Ufak çaplı tekrarlar yorsa da okunmasında kesinlikle fayda var. Bugüne bakışınızı da kesinlikle değiştirecektir.

Sanatın mitolojisi kitabını çok beğenmiştim.Bu kitabı da tereddüt etmeden aldım.

En çok tavsiye edilen kitaplardan birisi. Merakla bekliyorum gelmesini.

İsmail Gezgin arkeoloji profesörü ve insan niçim anlatır üzerine mitler ve masallar üzerinden arkeolojik bir çalışma yapmış. İnsanlığın tarihini merak eden herkes okusun.

arada tekrarlara düşse de akıcı bir kitaptı ve beğendim tavsiye ediyorum...

Okurken hiç bitmesin dediğim bir kitap oldu. İçerisinde birçok disiplinden bilgiler ve görüşler var. Kalemle birçok yerin altını çizdim. Herkese tavsiye ederim muhteşem bir kitap.

Dilimiz hikayelerimiz insanlığımız yolculuğunu ve yaralarını nasıl taşırlar?

Çok hoş bir bakış ve merak açısıyla yazılmış bir heyecan felsefesi.

Australopithecus, Homo Habilis, Homo Erectus, Homo Neanderthalensis, Homo Sapiens ya da henüz daha keşfetmediğimiz bir tür şu soruyu ilk defa sorma cesaretinde bulundu: ben kimim? Devamı "bu hayatın anlamı ne,önemi ne, konumum ne? neden burada yaşıyorum?" sorularıyla biyolojimizin bir parçası haline gelmişcesine bizlerle eskimeden, aksine daha da yeşillenerek bin yılları aştı. Varoluşsal soruların soğuk gerçekliğinde üşümek istemeyen İlk Soranlar da, bugünün Soranları gibi mitlerin sıcak kollarında var olmayı seçtiler. Bu kitap sıcaklığını kolektif bilinçaltı ile durmaksızın devam ettiren mitlerin ve hikaye anlatma dürtüsünün ölümü dahi nasıl hafifletirdiğini anlatıyor.