50 li yaşlarda doktor olan yazarın Amerika'dan Avusturalya'ya taşınması ile başlıyor macerası.
Avusturalya'nın kurak kesimlerinde yaşayan ve kendilerine 'Gerçek insan' diyen, günümüz şartlarına uyum sağlayamamış, sağlamak istememiş, olabildiğince ilkel ve toplumun kabullenemediği bir kabile Aborijinler.
Yaşamları beni çok etkiledi maddeye ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürmeleri, toprağa, havaya, suya, güneşe duydukları saygı ve bunu gösterme şekilleri inanılmazdı.
Unuttuklarını hatırlatıyor insana..
Amaç neydi? Amaca uygun mu yaşıyoruz?
Yoksa modern yaşamın büyüsüne mi kapıldık?
Okunması çok kolay, kalemi hafif, su gibi akan bir kitap. Olay örgüsü çok uç noktada heyecanlar yaratacak bir roman değil, bunu bilerek okumak lazım. Fakat verdiği keyif ve öğretileri bence paha biçilemez. Çok tavsiyedir.