Kitap hakkında anlamlı ve dolu bir yorum yazmaya çalışacaktım ta ki kitabın son sayfasını okuyana dek. Çünkü son sayfada yazanlar kitabı öylesine güzel anlatıyor ve yürek taşıyan ve taşıdığı yüreği bilen insanları öyle etkiliyor ki işte buyurun:
“Sen yüze yüze masalına sığındın. Balık olacağın zaman, Issık Göl’e ulaşamayacağını, beyaz gemiyi göremeyeceğini, ona ‘Merhaba beyaz gemi, benim, ben!’ diyemeyeceğini biliyor muydun?
Yüze yüze gittin.
Ve bana tek bir şey söylemek düştü: Çocuk ruhunun bağdaşamadığı çirkinliği ittin elinin tersiyle. Bu benim tesellimdir. Sen, bir defa parlayıp sönen yıldırım gibi yaşadın. Yıldırımları gökler doğurur. Göklerinse ölmezliği var. Bu da benim tesellimdir. Her çekirdekte yeni bir hayat oluşumu vardır. Çocuk vicdanı ise, insanlarda gelişen yeni bir hayatın belirtisidir. Bu da tesellimdir. Ve bu yeryüzünde bizi ne beklerse beklesin, insanlar doğup öldükçe, doğruluk ölmeyecektir. Senden ayrılırken, kendi sözlerini tekrarlıyorum yavrum: ‘Merhaba beyaz gemi, benim gelen!” Bu kitabı okuyalım ve tavsiye edelim… İyi okumalar…