Çakırdikeni adamın bacağını köpek gibi kapar. İşte o tarlada çift sürerim. Abdi Ağa beni her gün döve döve öldürür. Dün sabahleyin gene dövdü beni. Her yanım döküldü. Ben de kaçtım oradan...
İnce Memed dönemin toplumsal hareketlerini ve baskı mekanizmalarını tartışabilmek açısından en zengin kaynaklardan biridir. Eğitimsizliğin ve ekonomik yetersizliğin betimlenmesi, bölgenin kültürel gerçekliğini önemli ölçüde ortaya koymaktadır. Zamanın köy insanı yaşadığı köyü bütün dünyaya kapalı bir ülke gibi görüp, köyün ağasını dünyanın sahibi gibi düşünür, korkardı. Ne de olsa köy küçük, sohbet edebildiğin üç beş insan da yine aynı dar kültüre maruz kalmış. Gazete, dergi, televizyon hak getire... Ufkunu genişletebileceğin bir örnek olmamasının yanı sıra, kendini gerçekleştirebileceğin bir ortam da yoktur. Hal böyle olunca cehalete karşı çaresizlik diz boyudur. Yani uyanık, bencil ve zengin toprak ağasının eziyeti için tüm koşullar müsaittir.
Dikenlidüzü köyünde yaşayan Memed, uzun süre Abdi Ağa’nın zulmüne maruz kalır. Dayanamayarak köyden kaçar ve dağlara sığınarak eşkıya olur. İşte Memed ne zaman köyden kaçar dağları evi sayar, o zaman düşünür taşınır hakkını savunmanın yollarını arar. Efsaneleşeceği savaşlar açar. Bu savaşta sadece silahını kullanmaz, aslında en büyük savunma şekli cehalete karşı kullandığı ince zekasıdır. Gel zaman git zaman, Memed'in derdi dağları aşar ve çok şeyler yaşanır. Küçük yerde haberler iyisiyle kötüsüyle çabucak yayılır. Memed de bir halk kahramanı gibi yaptığı hamlelerle köylünün gözünü iyiden iyiye açmaya başlar. İnce Memed, destanlaşan bir eşkıyadır. Cesur, zeki ve adaletli bir karakterdir. Dolayısıyla okuyucuya güçlü ve zalimin karşısında pes edilmemesi gerektiğini, haklarını önünde sonunda alabileceklerini güdüler.
Yaşar Kemal’in tasvirleri, akıcı ve yalın dili, güçlü karakterleri ve karakterler arasındaki diyaloglar fazlasıyla samimidir. O kadar bizden, evimizden, mahallemizdendir ki özellikle köylüler iyi, saf, temiz kalpli, emeği sömürülen insanların yoksulluğu ve çaresizliği tüm gerçekliği ile aktarılır. Diğer yandan da zamanla ilerleme kaydederek ve yine de çekinerek, yavaş yavaş ağaya başkaldırmaya, hakkını istemeye yani bir nevi gözlerini açmaya başlayan köylüyü gözler önüne serer.
İnce Memed, toplumsal alanda yaşanan adaletsizliklerden, eşitsizliklerden, törelerden beslenmekte ve aynı zamanda bu durumların nasıl üstesinden gelinebileceğine dair efsanevi bir karakter sunmaktadır. Çaresizliğe karşı en büyük çarenin özgür irade ve boyun eğmeme olduğunu anlatır. Romanda konuşmaların doğallığı, yöreyi anlatırken yapılan coğrafi betimlemeler günlük Türk kültürünü naklen aktarır. Bence zamanla dönüp tekrar okunacak kadar keyifli ve dokunaklı bir seridir. Bizleri okuyucu tarafımızdan tutup, gerçekliğin merkezine bir zaman makinesindeymişçesine yaşattıran Yaşar Kemal'e saygılarımla...