Devlet ve Kuzgun Hakkındaki Yorumlar

Ayberk Ayaz
28.11.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Peşin hükümlerin sıradanlaştığı bir eser olmasının yanı sıra incelenmesini yine de tavsiye ediyorum...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
atianur
28.09.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Şahine kuzgun diyen anlayış ! Ne vaad ediyorsun bu ülkeye...Buna rağmen okunmalı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Halaskar1283
09.12.2015
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Tanıl Bora ve Kemal Can'ın araştırmacılığı ile belgesel havasında okunabilecek bir eser olmakla birlikte eleştirilerimin baki olduğu eserdir.Yer yer eleştirel bakış açısının "kabına sığmaz bir hal alması" eseri farklı bakış açılarıyla incelemeyi gerekli kılmaktadır.Parti içerisinde Alparslan Türkeş muhaliflerinin bugün başbuğ olarak andıkları liderleri hakkında o dönemde perde arkasından "albay" diye bahsetmeleri hafızada yer edinebilecek bir tespit olmuştur.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
adolfhitler
30.05.2019
kalın olduğuna bakmayın hiçbir bilgi vermiyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (5)
Bu Yorumu Yanıtla
yesevihan
21.05.2018
Tanıl Bora ve Kemal Can'ın ülkücü hareket tarihini konu alan ikinci kitabı. İlk kitabları olan "Devlet-Ocak-Dergah'ın devamı niteliğinde. Siyasî tarişh açısından kayda değer bir derleme.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Çepni55 17.01.2006
Açıkçası kitapla ilgili sayfalar dolusu şey söylenebilir. Ama kısaca geçmek gerekirse; öncelikle takdire şayan bir çalışma; konu ile ilgilenen herkesin okuması gereken bir eser. Ülkücü hareketin 90’lardan sonra ortaya çok da sağlam edebi-referans-kültürel eserler koyamadığı tespiti hayli yerinde görünüyor. Kapak fotoğrafı da çok hoş; hafıza tazelemek ve Türkiye’nin son on-on beş yılını hatırlamak için ideal bir eser. Ancak maalesef yazarların, sosyal bilimci olarak çok da objektif olmadıklarını söylemeliyiz. Verilen örneklerde ekseriyetle yanlı bir tutum sergilenmiş. (Söz gelimi, şiddet radikalist hareketlerin özünde vardır ve sadece ülkücülere mahsus bir kavram değildir; başka gruplar da bundan münezzeh tutulmamalıdırlar. Bu arada Avrupa Kupaları sonrası yaşanan silah sıkma rezaletlerinin de neredeyse tamamen ülkücü gruplara yamanması da bir gereksizlik olarak göze çarpmakta.)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (38)
Hayır (4)
Bu Yorumu Yanıtla