Sayın Prof. Dr. İskender Pala’nın adından onu tanımayanın farklı manalar çıkaracağı bir başlıkla etkileyici bir kitabı daha…Halk arasında divan şiirini sevdiren adam olarak tanınan İskener Pala’nın gerçekten de bunu hakettiğini anlamak için herhangi bir kitabını okuyabilirsiniz.Her kitabında farklı,her kitabının her makalesinde farklı bir tat olan gerçekten eğlenceli ve bir o kadar da seviyeyi tadında bırakıp yerine göre gayet ciddi tavırlarla yergi yaparken yerinde de yapılan doğruları alkışlarcasına bize anlatmakta.Açıkcası şu an kendimi kötü hissediyorum.Çünkü ben burada okuduğum kitaplardan aldıklarımı kısmen de olsa bir yere not etmek,belki de yayınlamak ama asla bunu eleştiri olarak yazmak olarak alıgılanmasını istemiyorum.Neden derseniz,bir insanın kitabını yorumlamak için o kitabın konusunda uzman olmanız,en azından yazardan daha üstün olmanız gerekmekte.Kitabın her sayfasında ne kadar az şey bildiğimi,kültürümüzün ne kadar zengin olduğunu hissettikçe bu yazıyı nasıl kısa bir şekilde tamamlayacağımı düşünmeden edemedim.Sonuçta ben bu yazıları yazma amacımı ilk yazımda belirttiğimden ötürü içim rahat.
Kitap,16. yüzyılda doruklarına ulaşan divan şiirinin ne olduğunu,kimlerin yazdığını,ne amaçla ve neler ifade ettiğini okuyucuya gayet anlaşılır bir şekilde aktarıyor.Kitabın içersine daldığınızda Eski Türkçe denen,kimisinin Osmanlıca dediği aslında kök Türkçe olan gazellerde geçen kelimelerin anlamını bilmeseniz de seslerin okunuşundaki ahenkden tutun da göze hitabından neler ifade ettiğini çıkarabiliyorsunuz.O kadar büyük eserler yazılmış ki dünyadaki diğer edebiyatlara bunların hepsini görme,hissetme, ya da benim Türkçe’m ile hissettiğim gibi hissedemediklerinden dolayı gerçekten acıyorum.Ünlü Leylâ ile Mecnun ‘un aşkını şiirlerinde ele alarak onların aşkını ölümsüzleştiren ki belki de bu günlere getirenlerdir divan şiiri şairleri.. Bakın ne demiş Fuzuli:
“bende mecnun’dan füzun aşıklık istidadı var
aşık-ı sadık benem mecnun’un ancak adı var”
demiştir.Anlamını merak eden varsa buyrun:Bendeki aşk yeteneği Mecnun’dan daha fazladır.Bu yüzden en hakiki aşık benim ama nasıl oluyorsa aşık diye de Mecnun’un adı çıkmış işte!.. Edebiyattaki fazilet kadar etkileyici olmasa da çeşitli nüktelerle (bknz:Rakamlarla Küfür Etmek) edebinizi bozmadan nasıl seviyeli bir şekilde insanlara laf sokacağınızı anlayabilirsiniz.Daha fazla uzatmanın anlamı yok çünkü ne ben bu kitabın inceliklerini size aktarmaya bu kitaplık yeter ne de benim bilgi birikimim.En iyisi bu kitabı en yakın zamanda satın almanızdır.