1949'un 15 Ocak'ı ile 1950'nin 22 Mayıs'ı arasında Tek partili dönemin son başbakanı, tarih, iláhiyat ve ahlák konularında çok sayıda eser veren bir bilimadamı olan, Şemsettin Günaltay'ın 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Türk toplumunun düşünce yapısını derinden etkileyen eserini ancak keşfedebildiğim için çok üzgünüm.
İmparatorluğun son yıllarında Lozan'da fizik eğitimini tamamlamış olan yazar; fiziğin yanısıra tarih, ahlák ve din konularında çok sayıda yayın yapmış.
Eserinde Türkiye'nin o günlerden bu günlerine projeksiyon tutarak, ülkenin içerisinde bulunduğu sıkıntıları aşmak için önerdiği çözümün ancak milliyetçiliğin güçlenmesinden geçtiğini, İslamiyet'in ilk dönemlerindeki saf haline dönülmesini, milli ve çağdaş ilimlerle güçlendirilmiş bir eğitimden geçtiğini savunmaktan öte bir yaklaşım değildir.
Ancak asıl sorun ise ortada bir intihal (aşırma) olmasıdır. Buhranlar Anaforunda İnsan isimli eserle birçok paragraf uyuşmakta olup yapılan alıntılarda kaynak gösterilmemiş ve atıfta bulunulmamıştır. Buda hiç ama hiç şık değildir.
Kimin intihal yaptığını bulmak ise tamamen size kalmıştır. Ancak kul hakkına el uzatmak itikatımca haramdır. Ülkemizde takiyyenin ne derece ileri boyutlarda olduğu bir defa daha ortaya çıkmıştır.
Takke düşmüş kel görünmüştür.Yorum sizin...
SAYGILARIMLA ve KİTAPLA