İyiler ve kötüler, erdemler ve ethik değerler çerçevesinde düşünmeyi ve yaşamayı sistemleştiren ilk filozoflardan olan Sokrat, bu yönüyle bir devri kapatıp, bir başka devrin kapılarını aralayan bir ihtilalcidir de aynı zamanda. Sokrat'ın gerçekleştirdiği bu dönüşümün izlerini silmeye, yaşamı ve varoluşsal süreci, iyinin ve kötünün ötesinde değerlendirebilmeye dair çabalarımız, umarım, Sokrat ve benzerlerine rağmen serpilip, olmasını istediğimiz format ve içerikte, geleceğe evinebilir...
Tırtıllara Özgürlük-Yazarı hep televizyonda görmüşümdür ilk kez bir kitabını okudum.Bu kadar kötü yazılmış bir kitaba uzun zamandır rastlamamıştım. Konusu darmadağınık, espri olsun diye ara sıcaklar, ana yemekler, tatlılar vs diye ayrılmış da olmasa kitabın içinde gerçekten kaybolursunuz. Kategorize etmenin imkanı yok: Anı değil, deneme değil, roman değil..hakikaten karalama....ama bu kadarı da okuyucuya ayıp olmuyor mu biraz? Beni en çok şaşırtan şeylerden biri de yazarın kullandığı dil...Bu ne kadar çok argo! Bu ne kadar çok avam dil!Böyle yapınca post modern mi olunuyor?