Gazap Üzümleri Hakkındaki Yorumlar

Mutlaka okunması gerekli kitaplardan.

kitabın bir başı bir de sonunu unutamıyorum.basindaki kaplumbağanın yolu geçme savaşı,sonundaki yaşlı adamın yaşam savaşı içerik muhteşem.

Kitap akıcılığında biraz sıkıntı var yer yer sıkıldım.

bu adamada yazdıklarınada bayılıyorum

İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için verdikleri savaş çarpıcı ve aynı zamanda akıcı olarak bu şekilde anlatılabilirdi. Sonu daha da etkileyici ve sarsıcıydı.

Dünya klasikleri için güzel bi başlangıç

İnsanların ozaman ki durumları ancak bu kadar güzel gerçekçi anlatılır...

Ölmeden önce okunması gereken listenin başlarında yer alır...
ADB'de yaşanan "büyük buhran" dönemini en iyi anlatan ve klasikler içinde yer alan bir kitap

Yoksulluk ancak bu kadar anlatılabilir.Şimdiki insanların okuyupta ibret alması gereken bir kitap.Bence tamircilerinde okuması lazım.

insanın içini burkan bir olay anlatılıyor. okunası bir kitap.

kitabın içeriğinin gerçekliği, o zamanda yaşanan olayların aslında o muhteşem bildiğimiz ABDnin gerçek yüzünü gösteren çok güzel bir kitap.

Amerika'da büyük buhranın küçük insanlar üzerindeki akıl almaz ve acıklı etkisi müthiş bir yazarın kaleminden anlatılmış.Destansı bir eser.

tam bir baş yapıt büyük buhrandaki Amerikayı bizlere çok iyi yansıtıyor belkide kitabı okuyunca kapitalizmin sosyalizme neden bu kadar karşı olduğunu tekrar sorgulayacaksınız. kitabı okuduktan sonra sizi kesinlikle sarsacak.

Sanayileşme sonucu halkın işsizleşmesi ve fakirleşmesi çok güzel anlatılmış.İnsanın ludist olası geliyor.Emek yoğun ekonomiden sermaye yoğun ekonomiye geçiş sonucu yaşanan sosyoekonomik sıkıntıları anlatıyor.Güzel kitap.Tavsiye edilir.

emek sermaye çelişkisinin ve sanayileşmenin resmini çizmiş güzel bir eser

Betimlemeler muhteşem.o anı o insanların yaşadığını sanki ben yaşadım okurken.elinizden hiç bırakamayacağınız, ve kitaplığınızda mutlaka olması gereken bir kitap.iyi okumalar...

ABD'de yaşanan büyük buhran sonrası topraklarını terk edip göç etmek zorunda kalan ailelerin romanı. Zamanın tüccar, işçi-işveren ilişkisini harika bir şekilde anlatıyor eser. Büyük toprağa sahip olmanın büyük imtiyaz sahibi olmak anlamına geldiği bir dönemde şirketlerin ve bankaların bunu nasıl kullandığı ve işçi talep fazlası yaratma taktiğiyle nasıl ücretleri düşürüp insanları karın tokluğuna çalışmaya mecbur bıraktığı gerçeğini romanda olduğu gibi görüyoruz.

okuyacağınız ve okuduktan sonra tekrar okumak için elinize alacağınız ender kitaplardan biri.kitabı alırken yayınevlerine dikkat edin ki tam metin olsun.iyi ve zevkli okumalar...

1929 yılında ABD'de ortaya çıkan büyük buhranın ilk etkilerini yaşayarak topraklarından olan -ki kızılderelilerden beri o toprakların sahipleri olan- köylü ailelerin bir ümit yollara düştüğü, route 66 üzerinden geçerek Kaliforniya'da devam eden, çok acayip bir sonla noktalanan hayatımda okuduğum en leziz en heyecanlı roman. kesinlikle kültürel birikim sağlaması açısından da okunmalı.okutmalı.

Kitap o kadar betimlemelerle dolu ki elinizden de düşüremeden anı yaşaya yaşaya o buhrandaki insanlarla birlikte sürüklenip onlarla umutlanıp onlarla çaresizliğin sınırlarında geziyorsunuz. hayatımda okuduğum en güzel romanlardan birisi. amerika'nın 30'lu yıllarda etkisini gösteren buhranına veya amerika tarihinden bir kesite karşı okuma hevesiniz varsa kesinlikle alın elinizden düşmüyor bitene kadar.

Dünyanın bugünkü süper gücü ABD'nin 1929 büyük buhranından sonra yaşadığı olayların natüralist bakış açısıyla tüm çıplaklığı ile ele alınışı. Bu da olur mu dediklerimizin yaşandığı, acıların olduğu ve aynı zamanda umutların da acılar kadar güçlü olduğu bir eser.

Hikaye etkileyici 1929 yılındaki büyük buhranın etkisini çok çarpıcı bir şekilde hissettiriyor. Bir çırpıda okunabilecek bir kitap değil betimlemeler çok fazla ben bundan sıkılmadım. Sonu bağlanmamış insan merak ediyor o şekilde bırakılmamalıydı. Arşivinizde olması gereken kitaplardan.

Yorumlara bakarak çok beklenti içine girmişim. Açıkçası okumak güzeldi ama sonunda bu mu yani dedim. Ama okunabilir

insanı derinden etkileyen bir roman. vay be ne kadar acımasız bir türmüşüz dedirten bir hikaye

bira rkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım ve okudum. kimliği ne olursa olsun insanların açlıktan ve yoksulluktan nasıl bir hayat yaşadıklarını anlatan bir kitap çoğu zaman gözyaşlarıma hakim olamadan okudum.

Eser oldukça muazzam.Kapitalist yaşamın zayıf toplumlar üzerinde yarattığı etki oldukça başarılı aktarılmış okuyucuya.Karakterler oldukça samimi.Özellikle rahip ve ana

eskiden okuduğum bir kitap. tekrar okuma isteği ve kitaplığımda mutlaka bulunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum

Kitaplığınızda mutlaka bulunmalı. ABD tarihiyle ilgili de önemli bir roman.

Kapitalizmin halkı ezdiğini anlatan bir kitap.

Savaş sonrası insanlarda oluşan dramı anlatan güzel bir kitap, okuduktan sonra insanın yaşam ve insanlara karşı bakış açısını değiştiren yaşamını etkileyen nadir kitaplardan biri...

Kapitalizmin o zamanki Amerikan işçileri üzerinde etkilerini John Steinbeck kaleminden okumak zaten üzerinde tartışılmasını bile gülünç yapıyor. "Okuyorum ben" diyen herkesin çoktan okumuş olması gereken, okumamışsa okumamak ayıp değil okumamak ayıp felsefesiyle koşar adım sarılıp öpmesi gereken bir başyapıttır.

amerikalı insaların dramını analatan bir kitap. güzel bir anlatıma sahip.

ben pek beğenemedim açıkçası son sayfası dışında öykü sizi içine alacak denli akıcı değil birde 377 nci sayfada gazap üzümlerinni olgunlaştığı ve bağ bozumunun yaklaştığı meşhur cümle dışında...

Kapitalizmin halkı nasıl ezdiğini anlatan, sürükleyici bir roman.

Bir ülkenin değişen ekonomik koşullarının toplumu nasıl değiştirdiğini aile kavramı üzerinden çok etkileyici bir biçimde anlatmış yazar.Beğeneceğinizi düşünüyorum dünya edebiyatının çok önemli bir eseri.

Savaşın insanların yaşamlarında yarattığı dramı muhteşem bir şekilde anlatan bu eser "okunması gereken kitaplar" içerisindeki yerini her zaman koruyacaktır.

Aslında çaresizliğin başkaldırışı. Gazap üzümleri kapitale karşı, işçinin sefilce haykırışı. Aralarda verilen argümanlar kitaba taşınabilir bir hava katıyor sizi etkileyip, hayat hakkında tecrübelere yelken açtırıyor.

Kitap üstün ve uzun pastoral betimlemeleriyle tam bir Stainbeck eseri. Bence her insan elindekilerin değerini anlamak için okumalı bu kitabı. Kitapta Büyük Buhran döneminde Amerika'daki toplumsal olaylar Joad ailesinin göçünün çevresinde işleniyor. Aralara serpiştirilmiş çok önemli ve çok doğru tespitler, analizler kitabın ana fikrini okuyucunun tam olarak anlamasını sağlıyor. Ağır bir kitap değil. Eminim kitabı okuyunca "Ben hayatımda böyle sefalet böyle çaresizlik görmedim!" diyeceksiniz.

.kitapta genel olarak anlatılanların ve john steinbeck'in anlatım tarzının çarpıcılığını bir kenara bıraksak bile şunu bir kenara bırakamayız;
bu eserin sonu insanı taşa (ağlayan-hatta ağlayamayan-bir taşa) çevirir. kilitleyip bırakır insanı; bir daha çözülemeyecek düğümler atar insanın ruhuna.

Küçüklüğümden beri almak istediğim bir kitaptı. Sonunda aldım okudum; ama okumak için o kadar istek duymama rağmen kitap beni fareler ve insanlar kadar sarmadı. Romanın bitimi çok havada kalmış aynı olaylar üzerinde bir döngü var. Açıkcası beklediğim kadar güzel değildi.

insanın toprağına bağlılığının muhteşem bir anlatımı.kitapta yaşamlarını sürdürebilmek için ellerindeki tek araç olan küçük arazileri ellerinden alınan bir ailenin öyküsü anlatılıyor.sadece onların değil milyonların hikayesi.kapitalistleşen dünyanın insanlar arasında yarattığı uçurum ve yaşam şartlarındaki kötüleşme çarpıcı bir şekilde ele alınmış.ama kitabın son sayfasında yaşananlar insanı derinden etkiliyor.

çok güzel bir kitap okurken karmakarışık duygular içerisinde kalıyorsunuz ve o yıllarda amerikanın haline şahit oluyorsunuz

Sadece sonunu okumak bile bu kitabın ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyor. Amerika şimdiki varlık (!) ve refahını (!) nasıl kazandığını hatırlamak için bu kitabı okullarında okutmalı. Tabii biz de ders almak için okumalıyız.

Harikulade bir anlatım. Bu kitap bir efsane. Karakter analizleri, yerinde espriler, her şey mükemmel.

Mecburiyet nedeniyle doğduğu topraklardan uzaklaşan, varacakları yerde müreffeh bir hayatın olacağını hayal eden fakat hayallerinin tam aksine her gün açlık ve sefaletin katmerleştiği acı bir hayatın yükünü çeken joad ailesinin göç hikayesi. Gayet güzel ve sürükleyici bir roman. Yaşadıkları sefalet okuyucuyu etkiliyor, onların sefaletini, bir ekmek için mücadelesini okuyunca içinde bulunduğum ortamın kıymetini bir kez daha anladım ve yaratana şükrettim. Şükrettiğim diğer bir konu ise amerikalı olmayışım idi, romanda bir çok yerde dikkatimi çekti, büyükanne ve büyükbaba öldü fakat aile fertlerinden hiç kimse üzülmedi ve ağlamadı, sadece bir şey için üzüldüler o da cenazeleri törenle gömemedikleri içindi. Bir çocuklarını geride bıraktırlar sanki hiçbirşey olmamış gibi yola devam ettiler. Bu ne kayıtsızlık bu ne vurdumduymazlık... Ölene geride kalana üzülen yok, üzüleceksen tören yapamadığına üzüleceksin, bu romanda amerikalıların da bu yönünü öğrenmiş oldum.

Mükemmel bir roman.Belki de bugüne kadar okuduklarım arasında en iyisi.Göç etmek zorunda kalan bir ailenin kimi zaman hüzünlü kimi zaman eğlenceli hikayesini bulacaksınız bu kitapta.Yayınevinin baskısı da gayet güzel.Herkese tavsiye ediyorum.

Gazap üzümleri büyük bunalımdan dolayı toprakları elinden alınmış ve göç etmek zorunda bırakılmış bir aileyi anlatıyor(aslında milyonları)... Kitabın en çok anne karakteri beni etkiledi.. Başlarına ne gelirse gelsin onun başı dik ve kararlı tutumu sizi etkiliyor.. Hatta kitabın içinde öyle sahneler var ki ezberlenip tekrar tekrar hatırlanması gereken bir replik gibi..Ayrıca tarihi bir roman olduğu için o dönemki gerçekleri bir fener gibi aydınlatıyor..
Gazap üzümlerinin dili gerçekten akıcı ve temiz.. Okurken sıkılmayacağınıza dair garanti verebilirim...

Muhteşem bir roman, bir başyapıt. Kişiler, olaylar, mekanlar ve duygular ne kadar ustalıkla ve ne kadar akıcı bir şekilde anlatılmış? Sanki kitap okumuyorsunuz da film izliyorsunuz gibi.. Hele o muhteşem final yok mu, hiç hissetmeden, tahmin yürütemeden, ansızın gelip noktalıyor hikayeyi, isanın kafasına kazıyor gönlüne işliyor romanı.. Ayrıca çeviriyi yapan arkadaşı da kutlamak lazım, çok başarılı, roman direk türkçe olarak kaleme alınmış gibi..

Bu kitaba tek kelimeyle bayıldım.Zamanın amerikasına olan göçün hikayesi. yoksul bir ailenin dramı ve yılmadan mücadele eden insanların hikayesi anlatılıyor.Yoksulluk, açlık ve mücadeleyi içinde bulabileceğiniz ve elimizden düşürmeden okuyacağınız bir kitap herkese tavsiye ederim...:)

tek kelime ile harika. yoksulluğun pençesindeki bir aile özelinde genel bir dramı anlatıyor. yılmayan ve mücadele eden insanların hikayesi. insanlar oradan oraya nasıl savrulur bunun yanıtını en güzel burda bulabilirsiniz