Yazarın ilk okuduğum kitabı fakat çok abartılmasından mı, bir polisiye romana göre yer yer fazla gerçekdışı olmasından mı yoksa sonunun tahmin edilebilirliğinden mi bilemiyorum, kurgusal olarak iyiydi fakat muhteşem hiç değildi.
Bir kere genç bir kız nereden o parayı ve cesareti bularak tek başına o yola bir anda atılabildi, daha doğrusu sürekli zekasına vurgu yapılan ana karakter buna nasıl inandı, ondan istedi? Bu ne güvendi ki, her yere sızabileceğine inandı ve o da gerçekten sızdı fakat biz sonuçta görüyorduk ki, gazeteci olarak elinde bulunan imkanlar olmasa veya şans bu çok zordu. Yani o " zeki " katil neden inandı ki bu kadar, hem de şüphe duymadan... Bu ve bunun gibi açıklar bir de bariz bir müslüman antipatisi, onları görüntüde başka, içinde başka gösterme çabası vs. Bir yazarda en sevmediğim şey ki malesef çok karşılaşabiliyoruz, dini ögeleri ve nefreti olur olmaz her şekilde kullanmak istiyorsa ortaya koyuyor olmasıdır. Bu beni hangi din olursa olsun hep soğutmuştur. Umarım benim gibi düşünen varsa yorumumla yardımcı olabilmişimdir.