müthiş bir hikaye.. hilmi duran, dursun duran, ramazan duran, kamile duran..kısacası duran ailesi, yakın aile dostları, ev sahipleri ki aynı zamanda kapıcı ve bakkalları ve elbette adnan bey..
dolandırcılık, büyük umutlar, hayal kırıklıkları,
anlat demişti ona tanrı, sen sade anlat..
tüm sözler birer inci..
ince ince göndermeler yapan bir inci..
bence yılmaz erdoğan'ın en güzel kitabı..
ve elbette en güzel oyunu.
haşmet babaoğlu bu oyun sahnelenirken yılmaz erdoğan'ın farklı bir yol izlediğini, aslında hasan mezarcı'dan esinlenerek (kendini mesih zanneden vatandaşımız)ortaya salt bir tiyatro-güldürü oyunu çıkarabilmenin elinde olduğunu , ama onun daha muhteşem ve ders verici bir oyun sahneye koyduğunu yazmıştı..
bende tamamen aynı düşüncedeyim..
yılmaz erdoğan işin kolayını seçmemiş, olayı farklı bir boyuttan ele almıştır..
herkese tavsiye ederim..
kitabı ve oyunun vcdsini edinsinler.. zaten oyunu izleyenler kesinlikle kitaba da sahip olmak isteyeceklerdir..