Türkiye'nin yetiştirdiği, mümtaz kalemlerden biri. Özellikle yahudilik tarihini kendine özgü bir tarih felsefesi ile gerçekçi ve ama idealli bir dille yazmış.
Özgüvenini, kendi derinliklerinden alarak yazdığı kesin. Tarihi hem dünya ölçeğinde, hem hinterland bağlamında, hem de yerel altkültürlerin etki alanında çok iyi yoğurmuş.
Düzyazı ancak bu kadar şiirselliğe sahip olabilir herhalde. Allah uzun ömür versin. Umarım bu memleketin siyaset yapıcıları bu kıymetli, mütevazi, doğal kökenlerinden kopmadan da entellektüel olunabileceğini sessizce haykıran bu büyük adamı takibediyorlardır.