" Nihayet sakladığım en büyük sırrı çözmüşlerdi. Ben aslında ipekböceğini kozasının içindeyken öldürmüştüm. Başka türlü kumaş dokunamıyordu ne yapayım..." diye sona eren kitap aslında anlatılan konuların nedenini sembolik olarak açıklıyor.
Eserden anlaşılabilecek önemli konu şu: Bir çocuğun yetiştiği aile ortamı ve çevre, tamamiyle onun karakterinde birinci derece etkili. Bir karakterin çevresini ve çevresine karşı tutumunu anlatıyor yazar. Karakter hakkında daha fazla bilgi edinilemiyor. Örneğin; gözaltı sürecinin nedeni yok. Ancak roman karakteri bunu kendi geçmişiyle ilintili hâle getiriyor. Yazarın kendi geçmişiyle bağlantılı, otobiyografik yanı ağır basan bir kitap denebilir. Çetin Altan, batılı yazarların etkisiyle yazıyor, bu eserde de bu özellik geçerli. Yine de okumayanlar çok fazla bir şey kaybedecek gibi görünmüyor, yazarın diğer eserlerine bakılabilir... İyi okumalar...