Ömer Seyfettin'in en çok etkilendiğim hikayelerinden biri. Osmanlı Padişahı, şımarık Şah İsmail'e elçi göndermek ister.Bir süre araştırma yapıldıktan sonra uygun kişinin bir çiftlik sahibi olan Muhsin Çelebi olduğuna karar verilir.Muhsin Çelebi'ye bu görev teklif edilir , o da hiç düşünmeden görevi kabul eder.Çiftliğini rehin vererek giymek için pembe incili bir kaftan yaptırır.Nihayet Şah İsmail'in karşısına varılır.Uyanık Şah İsmail;yerdeki bütün halıları Türk elçisi ayakta dursun diye toplatmıştır.Ama Muhsin Çelebi sırtındaki paha biçilmez kaftanı yere serer ve oturur.Söyleyeceklerini söyledikten sonra gitmek için kalkar ve yürür.Kaftanını unuttuğunu söylerler, O da 'bir Türk yere serdiği şeyi tekrar üstüne almaz' der ve çıkar gider.Memlekete döndükten sonra çiftliğini rehinden kurtaramaz,padişahtan da para kabul etmez.Hayatını sebze satarak fakir bir şekilde devam ettirir ve bir gün bile sızlanmaz.Harika bir eser. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.Ben bu eseri ilkokulda iken okumuştum.