İlkin Enis Batur'un Perec Kullanma Kılavuzu'nu (1993), sonra Doğdum'unu (2003), daha sonra da ünlü Hayat Kullanım Kılavuzu'nu (1997) okuduktan sonra içinde hiç 'e' harfi olmayan, tartışmalara da neden olan kitabına, Kaybolan'a geçebilirsiniz. Bir başka kitabı daha var Perec'in, hem de çok önemli: Harikalar Odası. Kurgusuyla ve resim, ressam betimlemeleriyle olağanüstü bir kitap, bu. Tümüyle kurmaca ressam, sergi, tablo, koleksiyoncu, gazeteci, ansiklopedik bilgiler, yine de inandırıcı ve sürükleyici. Bir sergide, tabloların önünde büyülenmiş buluveriyoruz kendimizi. Hatta tabloların en ince ayrıntısına kadar yaklaşıyoruz tablolara, ressamların nefes alışını bile duyabiliyoruz kitabı okurken, eleştirmenlerin yaklaşımlarına katılmasak da tartışmalara kulak kabartıyoruz en azından.
Alman asıllı Amerikalı ressam Heinrich Kürz'ün 'Harikalar Odası' adlı tablosu Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde "kentte yaşayan Almanların İmparator II. Wilhelm'in hükümdarlığının yirmi beşinci yılını kutlamak üzere düzenlediği bir dizi kültürel etkinlik çerçevesinde" sergilenir. Bu görkemli etkinlikleri izlemek için Amerika'nın başka eyaletlerinden de pek çok Alman asıllı Amerikalı gelir. Yerel gazeteler etkinliklere ve sergiye ilişkin çeşitli yazılar yayımlarlar. "Sanata pek de kucak açmayan bu ortamda, Kürz'ün yapıtı" öteki çalışmalardan daha iyi karşılanır. "Edgar Poe'yu düşündüren, daha çok mürekkep akıtacak"acayip bir yapıt olarak değerlendirilir gazetelerin birinde. Bir başka gazetede de şu çarpıcı açıklama yer alır: "Görünen ve görünmeyen dünyanın bütünlüğünü geri getiren Nietzsche'ci yeni değerlere gizil bir övgü"
Açılıştaki karamsar hava ve serginin ilgi görmeyeceği öngörüleri, birkaç gün sonra, tüm tahminleri altüst eder; sergi de 'Harikalar Odası' tablosu da artan bir ilgiyle çerçevelenir. Bu ilgiye katkıda bulunacak betimlemelerden biri de şöyledir: "Tuvalde kapısız, görünürde penceresi de olmayan, üç duvarı tamamen tablolarla kaplı geniş, dikdörtgen biçimli geniş bir oda resmedilmiş." Bu tablo baktıkça çoğalan, çoğaldıkça büyüyen bir biçimdedir.