Roman, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıyla seyfiyenin, yani askeriyenin yerini kalemiyenin, bugünkü ifadeyle bürokrasinin nasıl aldığını oldukça sürükleyici ve ustalıklı bir şekilde anlatıyor.
Romanın kahramanları kalem efendisi Ali Arif ile subay Şevki, akraba ve hatta aile dostu olmalarına rağmen biribirlerine, daha doğrusu birbirlerinin mesleklerine burun kıvırırlar. Her biri için önemli olan, asıl kendi mesleğidir ve devlet, ancak bunu anlarsa ayakta kalabilecektir.
Yeniçeri Ocağının kaldırılıp 1. Meşrutiyete kadar geçen yaklaşık elli yıllık süre içinde sadece seyfiye ile kalemiye arasındaki yeni güç dağılımı değil, bu iki gücün kurtuluş için nasıl farklı çare arayışlarına girdiğini ve bunların - 1. Meşrutiyet özelinde - neden ve nasıl sonuçsuz, hatta daha büyük yıkımlara neden olduğunu da roman kahramanının ağzından okuyoruz.
Sözkonusu dönemi roman sıcaklığında ve sürükleyiciliğinde okumak isteyenler için tavsiye ederim. Kitabın sürükleyiciliği de cabası.