Ne yazık ki bağlamından koparılmış cümlelerle eleştirilmiş bir kitap. Lütfedilip devamı okunsaydı ve Adanır'ın tüketim toplumu haline gelmiş batının dünyanın geleceği için yeni perspektifler üretebilme kabiliyeti kalmadığını söyleyen baudrillard incelemeriyle tanındığı bilinseydi, aslında bindiği dalı kesen bir eleştiri olduğu anlaşılırdı. Adanır, tam tersine dünya için alternatif açılımları gelişmekte olan ülkelerin yapabileceğini ve bunun için ülkemiz toplumunun önemli tecrübeler taşıdığını ve buna aday olabileceğini söylüyor. "Çünkü Türkiye'de yaşayan insanların birlik ve beraberliği pek çok "birlik" ve ülke için potansiyel tehdit teşkil etmektedir. ... Çünkü bölge coğrafyasından başlayarak, dünyadaki dengelerin değişmesine yol açabilir ...Daha demokratik, daha refah, daha barışçıl, uzlaşmış bir türkiye, bir çok ülkede mevcut düzenin değişmesine, başka toplumlar ya da kimi kesimlerin refah seviyelerinin büyük ölçüde düşmesine yol açabilir."
İşte başka bir cümle: "Biz, içinde yaşadığımız toplumun hem çok sıradan hem de çok önemli özelliklere sahip bir toplum olarak düşünüyoruz. Bu birbiriyle çelişkili görünen düşünce bu toplumun geçmişi incelendiğinde birebir doğrulanmaktadır. Anadolu toplumu son yediyüz yılda dünyada az görülen bir sentez gerçekleştirmiştir. ... Anadolu toplumunun da dünyaya öğreteceği bir şeyler, önerebileceği kimi düşünceler vardır. Bunlara yepyeni bir görünüm kazandırmak yerine, bozmak ya da yok etme girişimlerinde bulunmak Türkiye'yi dünyanın ikinci sınıf toplumları arasında kalmaya mahkum etmek demektir." İşte yine başka bir cümle: "... batılı araştırmacıların Osmanlı'ya bakışlarınan yola çıkarak bir değerlendirme yapmakta ve doğal olarak eksik ve yanlış sonuçlara varmaktadır." Görüldüğü üzere yapılan eleştiri(?) külliyen haksız, yersiz ve kesinlikle okunmadan yapılmış bir eleştiridir.
Oğuz Adanır nadir bulunabilecek bir bakış açısı ve entellektüel derinlikle konulara yaklaşmakta iken bu nevi bir eleştiri(?) (saldırı), kitabına "anlamsız düşünceler" ismini koymasındaki sitemi ne kadar da iyi açıklıyor...