Almanca'nın felsefe için en uygun dil olduğu söylenir hep. Bu eser vasıtasıyla, bu dilin edebiyat alanında da ne denli katmanlı bir niteliğinin olduğunu görüyoruz. Rilke yaşam ve ölüm arasındaki o mekiği ve aslında her gün burun buruna olduğumuz o hattı, dokunaklı bir şekilde işlemiş. Eseri orijinal dilinde okumamamıza rağmen hissettirilen mefhumlar, başarılı bir çevirisinin olduğunu da ispatlıyor. Rilke'in dil konusundaki yetkinliği, hem üslup hem de içerik itibariyle müşahade edilebiliyor. Severek/beğenerek okudum.