flaubert'in iki büyük romanı vardır.duygusal eğitim ve madam bovary.ilkinde romantizm havasıyla devam eden roman realizm ile mütiş bir final yapar.romanın sonu etkileyici değil,hayatın kendisidir.madam bovary de ise romantizm taşralı bir kadın olan emma'nın okuduğu kitapların tesiriyle ideal aşk arzularında yatar.yoksa gerçekçi bakış açısı tamamiyle hakimdir romana.borderline kişilik bozukluğuna sahip olduğu kesin olan (tüm belirtileri taşır:aşırı yüceltme ile değersizleştirme,para harcamadaki kontrolsüzlük,bağlanma ihtiyacı,yapışan,özgürlüğü yok eden bir ilgi,leon ile birlikteliğinde bir ara aşırı yeme düşkünlüğü,aldatma,intihar eğilimi vb) Emma bovary,sonsuz sevilmek arzusu ile doyumsuz bir ruha sahiptir.bu sevgiyi yaşamak adına tüm benliğini verir aşıklarına.duygusal aşk düşleri erotik aşkın bağımlılığına döner ve kadının doyumsuzluğu artar,çıldırtacak bir hal alır..flaubert romanları o derece kusursuzdur ki herşey yerli yerindedir.ne bir eksik ne fazla tasvir,kelime,karakter,olay vardır..muhteşem bir filmdeki gibi en ufak ayrıntı bile büyüler sizi..iletişim yayınlarından okumanızı öneririm zira eserin başında ve sonundaki ön ve son sözü kitabı bitirdikten sonra okumak inanılmaz haz veriyor..julien karakterinin bile ne derece ustalıkla kotarıldığını okumaya bayılıyorsunuz örneğin...roman sanatının anlama,gücünü farketme bağlamında çok yerinde bu incelemeleri eserin bünyesine almak...teşekkürlerimi sunuyorum iletişim yayınlarına..iki romanından kimileri ilkini,kimisi bovary'i daha çok sevmiş...ben duygusal eğitimi okurken daha büyük hazlar almış olsam da bitiminden sonra bıraktığı tatlar açısından madam bovary'i daha değerli buluyorum..bunda da şüphesiz Emma dışındaki ilginç,düşündürücü,insa ruhuna dair hakaiki fısıldayan başarılı diğer roman kişilerinin etkisi olsa gerek....