Babalar babalar babalar... Babaları ne kadar da katı yürekli acımasız varlıklar olarak görüyoruz bir çoğumuz. Çünki babamız bize sık sık kızar azarlar başından savar. Ama aslında onlarında içinde bir cevher, yufka yürekli bir varlığın olduğunu baba olmadan anlayamıyoruz. Bende babasını erken yaşta kaybedenlerdenim. Benimde babam hep bizden uzaklarda idi. Gerek işi dolayısı ile gerekse babalık duygusu ile. Ama az yada çok biliyorduk babamızın yüreğindekini, bize göstermesede.
İşte bu kitapda bunu anlatıyor. Babamızın içindeki yufka yüreklilik. Kendi içlerinde yanan kavrulan ama baba olması sebebi ile bu yangınları gösterememesi.
Babalarımız bizler için fedakarlıklar yapan o yüce insanın hakkında yanlış düşündüğümüzü yüzümüze vuruyor bence. Baba olmadan babalık duygusunu anlayamayız ama kitap bunu bize az çok anlatıyor diye düşünüyorum. Bence okumak için vakit ayırmaya değer...