Anlatımı sıcak, içten, samimi bir yazar. Birçok hikâye yazarı gibi, romana geçmiş olmasına, hikâyeye fazla zaman ayıran bir okur olarak hayıflanıyorum. “Halisane Cinayet”, “Güvercin Alfabesi”, “Ekmek Davası”, “Masa” hikâyeleri çok güzel. Babaanne, torun ilişkisinin anlatıldığı "İbrik Huylum" hikâyesinden bir bölümü paylaşmak istiyorum.
“Babaannesi yine bir misafirliğe tam kaçacakken yakalanır küçük kıza. Hemen uyanıvermesine kızgın, çıkışır torununa: "Ne uykusu! Tilki bayıltması seninki!"
Küçük kız tilkilerin bayılma huyları olup olmadığını bilmemekle beraber, esas tilkinin kapıdan savuşamadığına sevinir ve "ben de gelicem" diye tutturur. Bin dereden getirilen suyun hiçbir faydası olmaz ve babaanne her seferinde biraz kızar gibi ama çokçası takdir ve şefkat karışımı bir edayla gülmeden edemez:
— İbrik huylu, yine takıştın peşime.” (s. 19)