Kırık Hayatlar Hakkındaki Yorumlar

Halid Ziya'nın kitaplarını Özgür Yayınları'ndan almaya özen gösteriyorum. Kitap tasarımı hoşuma gidiyor.

Tasvir sevenler için mükemmel bir roman. Halit Ziya'nın romanlarında genel olarak hakim olan karamsarlık, olumsuzluk veya hastalıklar bu romanda da mevcut. Ancak her şeye rağmen herhangi bir yerden beklenmedik şekilde gelen bir umut da karşınıza çıkıyor. Sadeleştirilmiş, yalın şekliyle değil de yazılmış olduğu dilde okumak daha da keyifli. Herkese keyifli ve bol istifadeli okumalar

Eserde anlatılanlar malesef hayatın gerçekleri. Ve gerçek olmaları sebebiyle kendini okutuyor.

okunur. tutku acı nefret herşey var

Türk Edebiyatının ölümsüz eserlerinden.

Her sene okunacak ve eskimeyecek bir yazarın bir kitabı... Kaliteli de bir baskısı var. Tavsiye ederim.

Oğuz Atayın yaptığı konuşmada duyduğum kitabı okumak istedim

halid ziya uşaklıgil eserleri her zaman okunabilir.

Bu eseri yorumlamak bu zamanda her kesin harcı değil .

bir Halid ziya klasiği... harika bir kitap

Halid Ziya'nın en sevdiğim eseri.. Benim kütüphanemde vardı, bir de arkadaşıma hediye etmek için aldım. Halid Ziya için Özgür Yayınları harika..

Oğuz Atay'ın da dediği gibi Halit Ziya hep kırık hayatları işlemiştir..

HALİD ZİYA'NIN GÜZEL KİTAPLARINDAN BİRİSİ. TAVSİYE EDERİM

Dili biraz ağır gibi dursa da çok güzel bir roman.

Klasik Servet-i Fünun duyarlılığı...

Konu ve hikayenin ilerleyişi Tanzimat ve Serveti Fünun dönemindeki eserlerin genelinde olduğu gibi klişe. Ama önemli romancılarımızdan Halid Ziya'nın bir romanını okumak isteyen tercih edebilir. Kitap kalın. Dil ağır, çok fazla yabancı sözcük var. Zaten sonradan Halid Ziya kitaplarını sadeleştirmeye karar vermiş.

Kitabı hiç bir yerde bulamıyordum burada buldum en son ve direk satın aldım eser hakkında yorumum ise Servet-İ Fünun dönemi eseri olduğu için dili ağır okumakta zorlandım.Lakin kitap çok kısa sürede elime geçti bunun için teşekkürler :)

eski Türkçe ve parantez içi açıklamalar bence dikkat dağıtıyor okurken,açıkçası bu şekilde zorlandım

en guzel klasiklerden

Edebiyatımızın önemli isimlerinden Halid Ziya'nın önemli edebi eserlerinden biri herkesin okuması gerekir.

20.yy'ın başında,Şişli'de başarılı bir doktorun ailesi ve aşkı arasında bocalamasının acıklı hikayesidir bu roman.Aile ve diğerleri olarak özetleyebileceğimiz,aslında hepimizin yaşadığı(belki iş,belki okul,belki de başka şeyler) o melun ikilemin insana ödetebileceği bedelin ne kadar ağır olabileceği,muhteşem bir üslupla işlenmiş.Aziz hatırasının önünde saygıyla eğildiğimiz Halid Ziya'nın Aşk-ı Memnu ve Mai ve Siyah kadar bilinmeyen "masterpiece"lerinden biri...

Arkadaşlar Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyim. Cuma günü sınavımız mai ve siyah , aşkı memnu dışında üçüncü bir roman kırık hayatlar oldu.Ancak onu okuyamadım ve zor yetişir..Sipariş etmesi gelmesi vs..Kısaca dile getirebilecek misiniz acaba tahlil açısından?

"Mai ve Siyah" ile "Aşk-ı Memnu'nun" yanından ayrılmayacak bir günde okuyup bitirdiğim güzel eser.

Halit Ziya Uşaklıgil’in sosyal içerikli ve batılı anlamda yazdığı bir başka romadır. Roman 1920'li yıllarda yazılmış ve yayımlanmıştır. Roman aynı isimle birlikte Sinemaya da uyarlanmıştır. Halit Refiğ’in yönetmenliğini yaptığı filmde Belgin Doruk, Cüneyt Arkın, Nebahat Çehre gibi ünlü sanatçılar rol almıştır. Yazar roman da üst tabaka denilen kesimin yaşadığı bunalımları anlatmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil romanında realist bir gözlem kullanmıştır.

Dili gayet ağır olmasına karşın, etkileyici bir kitaptı..Kitaptaki olaylar çok güzel anlatılmış..Tavsiyedir..

19. yüzyıl aile yapısını anlatan sürükleyici bir roman.ünlü doktorun aşkı, komşuları ile ilişkilerini anlatan bir klasik.insanların hayatlarında keşke demeden önce kararlı adımlar atabilmesine örnek teşkil eden bir hikaye...

Ömer Behiç ailesine bağlı bir doktordur. O dönemin yozlaşmış ailelerinden birinin kızı olan Neyyir doktoru baştan çıkarır. Ailesiyle gizli ilişkisi arasında bocalayan Ömer Behiç, küçük kızı Leylanın menenjitten ölmesi üzerine bunu ilahi bir uyarı kabul eder ve ailesine döner.

Halid Ziya öylesine akıcı bir uslupla yazmışki neredeyse film olarak izledim diyeceğim tasvirler çok güzeldi ayrıca Ömer Behiç'in kızı küçükken zatüre geçirmiş ve hastalık sürekli tekrarlamaktadır birgün kızı ölür ama baba hep kendini suçlamaktadır çünkü içinde sakladığı onu yeyip bitiren hatalar yapmıştır ve yapmaya devam ediyordur.

Doktor Ömer Behiç’in Neyyir ile yaşadığı yasak ilişki sonucu Ömer’in kızının ölmesi üzerine dağılan yuvasını toplama çalışması. Biraz dili ağır ama okunmaya değer.

zamanında filme alınmış, vedide'yi belgin doruk, neyyir'i nebahat çehre, doktor ömer behiç'i de cüneyt arkın oynamıştır.

tezatlıklara yer verilmiştir. örneğin ömer behiç'in arkadaşı bekir, artık masumiyete önem verirken ömer behiç fettan neyyir'in ağına kapılmıştır.

Aile arasında yaşanan trajedileri, aile arasında geçen kavgaları ve ailelerin parçalanmalarını anlatmaktadır. Kitap hala günümüz de bile devam etmekte olan aile içi ihanetleri anlatmakta olduğu için, ailelere özgü bir kılavuzluk yapacak nitelikte.

Türk edebiyatına derin izler bırakan muhterem şahsiyetin en iyi eserlerinden biri herkese tavsiye ederim

osmanının son dönemlerini anlatan bu kitap batının örnek alınması gereken taraflarını değil örnek alınmaması gereken taraflarını ince bir dokundurmayla anlatmıştır.eğlencelerin şaaşalı yaşamların aile hayatını nasıl etkilediğini anlatmıştır kitap.herkese tavsiye ederim mutlaka okuyun

Kitaptaki olaylar Osmanlı’nın son döneminde geçmektedir.Osmanlı’nın son döneminde Türk halkında batıya karşı körü körüne bir özenti oluşur.Batıdan alınması gereken teknoloji, ilim, bilim değilde; bizim yaşantımıza ters düşen kültürü taklit edilir.Özellikle İstanbul’da zengin diye nitelendirilen ve kendilerini halkdan daha üstün gören bir gurup, kendilerine batıda yapılan çılgın eğlenceleri örnek alıp, hemen her yerde görgüsüzce eğlenmeye çalışıyorlardı.Bu durum özellikle Türk aile yapısına aykırıydı ve bunun sonucu olarak bu tabakada aile bağları iyice zayıflamış hatta kopmuştu.Çirkeflik başını almış gidiyordu. Eşler birbirine sadık kalmıyor, hatta eşini aldatmak, ailesine bağlı kalmamak bir başarı olarak görülüyordu.Kitap o günün bu acı tablosunu çok güzel bir şekilde anlatıyor.

Mutlaka tavsiye ederim.

19. yüzyıl toplumunda, din-toplum-ahlak değerlerinin, sosyal yaşantıya henüz izin vermediği için, bu konunun doğurduğu bunalım ve güçlükleri ele alan bu roman, Halit Ziya'nın güçlü anlatımıyla Türk toplumunun zaaflarını bu romanda en iyi şekilde ele almıştır...