İDEAL SUÇ
700 sayfalık polisiye bir roman da diyebileceğimiz, aslında Rus Klasikleri arasında bulunan 'Suç ve Ceza' Dostoyevski'nin en bilinen eserlerindendir.
Dostoyevski Sibirya’daki sürgün zamanlarında, Hegel’in “Olağanüstü İnsan” fikriyle tanışmıştır. Hegel’e göre insanlar ikiye ayrılır: ahlaka dayalı sıradan insanlar ve yaptıklarıyla çığır açan ve kanunların da üstünde “kahramanlar”. 'Tarihin Felsefesi' kitabında Hegel, bir davranışın doğruluğunu ya da yanlışlığını, ancak kişinin vicdanının belirleyebileceğini savunmuştur. Örneğin birinin kendi çıkarı ya da sadist zevkleri uğruna cinayet işlemesi yanlış, çünkü vicdan böyle bir davranışın arkasındaki motivasyonun acı vermek olduğunun farkında. Ancak öte yandan vicdan, cinayeti masum birini kurtarmak ya da masumların acı çekmesini engellemek olarak da addedebilir –böylelikle bu doğanın faydası içindir– bu durumda takdir edilmesi gereken bir davranış olur, çünkü arkasındaki motivasyon iyi niyetlidir. İşte bizim karakterimiz Raskolnikov bir “kahraman” olmasa da, Hegel’in “Olağanüstü İnsan” kavramının vücut bulmuş halidir diyebiliriz.
Romanımız ilk kez 1866 yılında basılmış ve Rusya'nın karanlık dönemlerinde geçiyor olmasına rağmen, her milletten ve kültürden insana hitap edebilen, hatta zamansız diyebileceğimiz bir eserdir. Günümüzde binlerce insanın kaçı okuduğu kitabı aklında tutabilmektedir hiç düşündünüz mü? "Şu kitabı okumuştum, ama tam olarak hatırlayamıyorum" söylemiyle çok karşılaşmışızdır. Halbuki 'Suç ve Ceza' öyle mi? Anlatımı, karakterleri, muazzam psikolojisi ve derin felsefesi özümsenerek okunan bu romanın unutulması yarattığı atmosfer sayesinde imkansızlaşıyor.
Albert Camus'un de başyapıt olarak değerlendirdiği 'Suç ve Ceza'yı günümüz gençlerinin özellikle okumasını tavsiye ediyorum.