Banu Avar'ın daha önceki kitabının-Sınırlar Arasında- hemen ardından ikinci kitabını da zevkle ve heyecanla okudum.
Kitap, 2005 sonbaharıyla 2006 yazı arasında TRT1'de yayınlanmış olan Sınırlar Arasında programında işlenen 14 ülkeye ait gözlemlerin ve anıların toplu bir derlemesi.
Kitapta geçen geziler esasen pek de turistik amaçlı yapılmış değil. Yazarın bu kitapla göstermeye çalıştığı, kendi deyimiyle, "bu ülkelerde mazlumların ve zalimlerin, küresel oyunların ağındaki duruşlarını" göstermek.
Nerelere mi gidilmiş? Dağıstan, Azerbaycan, Ukrayna, Kırgızistan, Batı Trakya, Filistin, Cezayir, Pakistan gibi toplam 14 ayrı sorunlu bölge. Kimisi Türkiye'nin hemen yakınında kimiyse, Venezuela ve Küba gibi, okyanusların ötesinde. Her gidilen yerde "gerçek insanlarla dünya seçkinler kulübünün maskeli cemaati arasındaki derin farklılıklar" gösterilmeye çalışılmış.
Kitabı okurken şu notları almışım. Size de kısaca aktarayım:
a) Dağıstan bölümü: 1-SSCB'nin dağılmasından sonra fakirliğin ve işsizliğin artması. 2-Lüks düşkünlüğünün artması. 3-Zalim kapitalizmin heryerde açıkça hissedilmesi. 4-Rusya'nın en güneyinde ve Hazar kıyısında olduğu için sürekli uluslararası oyunlara sahne olması. 5-Çok etnikli bir ülke olması. (Lezgiler, Avarlar, Laklar vs.) 6-Şeyh Şamil'in ülkesi.
b) Nahcıvan bölümü: 1-Erivan'ın 1920'ye kadar bir Azeri şehri olması. 2-Azerbaycan'la Nahcıvan arasındaki bağlantı bölgelerinin Ermeni işgali yüzünden kopuk olması. 3-Türkiye-Nahcıvan arasındaki Ümit Köprüsü.
c) Azerbaycan: 1-Yabancı kuruluş ve vakıfların Amerika yanlısı faaliyetleri. 2-Azeri halkının arasında Lezgi, Avar gibi etnik farklılıkların sıkça vurgulanır hale gelmesi, etnik gruplarla ilgili çalışmaların fazlalaşması. 3-Misyonerlik faaliyetlerinin yaygın olması.
d) Ukrayna: 1-Evangelist propagandanın Ukrayna halkında doğurduğu tepki. 2- Halkın gitikçe fakirleşmesi
e) Yunanistan-Batı Trakya: 1- Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra B.Trakya Türkleri'nin durumunun ağırlaşması
f) Filistin: 1- İsrail tarafından işgalin en ağır ve acı şekliyle devam etmesi. 2- Çocukların yaşadıklarından ötürü esas yaşlarından çok daha yaşlı gözükmeleri. 3- Amerikan senelik dış yardım bütçesinin %30'unun İsrail'e ayrılması. 4-Filistin'de 4 farklı kimlik olması. Birincisi, mavi İsrail pasaportu ve Musevi olanlar için-birinci sınıf. İkincisi, 1948'deki Yahudi devletinden kalma aynı pasaportu taşıyan Müslüman ve Hristiyanlar. Üçüncüsü, 1967 ve sonrasında işgal altındaki bölgelerde yaşayanlar için mavi kimlikler ama bu kişiler için pasaport yok. Bir yere gitmek için özel izin almak gerekiyor. Dördüncüsü, Batı Yakasında yaşayanlar için Filistin kimlik kartı ve pasaportu.
g) Cezayir: 1-1950'lerde nüfusun 10 milyon civarında olması. Bu rakamın %15'inin Fransızlar tarafından öldürülmesi. 2-Adalet Bakanlığı'nın yazışmalarını Arapça yaparken Sağlık Bakanlığı'nın Fransızca yapması. 3-1970'lerden itibaren Mısır, Suriye gibi ülkelerden Arapça öğretmenlerinin getirilmesi. 4-Bir çok yerde Türkçe soyisimli kişilere rastlanması: Hazneci, Demirci gibi..
h) Pakistan: Yabancı yardım kuruluşlarının yardımdan çok istihbaratla uğraşması. Çoğunun tam olarak ne yaptığının belli olmaması.
i) Hindistan: 1-Altı farklı din, on sekiz farklı dil barındırıyor. 2-Şangay İşbirliği Örgütü'nün Hindistan için önemi.
Sonuç olarak; yazarın yaptığı röportajların, kullanılan ifadelerin fazlaca siyasi olduğu iddia edilebilir. Kitabı daha çok turistik amaçlı veya daha popüler bilgiler edinmek için alanlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Ancak genel dünya siyasetine ve olan bitenlere biraz kafa yoran okurlar açısından değişik bir pencere olacaktır.