n. frye 20. yüzyılın arka arkaya yetiştirdiği edebiyat kuramcılarından(richards, lukacs, girard, genette, ricour,bakhtin, derrida ve orr) en dikkat çekenlerinden birisi.çünkü modern seküler dünyanın edebiyatının hiç de seküler olmadığı iddiası pek öyle kolay bir uğraş değil.frye'in tekrar ede geldiğini düşündüğü semboller 'archetype' olarak vardır belki ama tüm bir edebiyatın çekirdeğini onlar mı oluşturmaktadır?hep söylendiği gibi kuram edebiyatı sınırlandırmak zorunda kalıyor.aksi takdirde edebiyat kurama hakim oluyor, kuram edebiyata değil.frye'ın kuramı da diğer tüm kuramların düştüğü zorunlu hataya(sınırlandırma ve eksiltme) düşüyor.edebiyatın felsefi anlamda din ile hep münasebeti olmuştur zaten.ve belki de bir çok şey gibi edebiyat da din kökenlidir, bilemeyiz yalnız bildiğimiz bir şey var: edebiyat sınırlandırmaya gelemez.
aslında frye'ın bu kitaptan daha önemli diyebileceğim bir kitabı daha var:anatomy of critisism. kitap yazılalı 50 sene oldu ve türkçede yok.işte bu kitap çıktığında new critisism batı edebiyatını hallaç pamuğu gibi atmıştı çoktan. diğer taraftan yapısalcı ve semiotik yönelimler edebiyatı iyice içine kapatmıştı.bir bunalım vardı.edebiyat kısırlaşmıştı.işte frye'ın sözünü ettiğim yapıtı bu ortama doğdu, ve edebiyatın ufkunu hiç olmadığı kadar genişletti.işte bu yüzden frye'ın kuramı değerlidir.ama elbette ki en değişmez ve kapsayıcı doğru değildir.