Yazı Odasında Yolculuklar (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Yazı Odasında Yolculuklar
Paul Auster hikâye anlatmanın, daha da önemlisi hikâye güzellemesinin ekmeğini yiye yiye bitiremiyor. Senaryolarının başarılı olduğunu düşünüyorum, yarattığı dünyalar oldukça güzel ama romanlarında bir parça tekrara düştüğü izleniminden kurtulamıyorum. Keyifle okumaya engel mi bu, değil ama egemenlik sınırlarının dışına çıkmaya çalışmak da gerek...li değil aslında, adam bildiği şeyi yapıyor, iyi de yapıyor. Okura da okumak düşüyor. Beğenmeyen okumasın, değil mi? Değil, yine de okuması lazım, Auster büyük bir yazar çünkü. Üçlemeden, diğer metinlerinden birçok karakter alıp resmi geçit yaptırabilir, tanıdıklarla karşılaştırabilir, Bay Boş'u kendisinin kopyası olarak yaratmış, ilerlemiş yaşına rağmen malafatının hala çalışıyor olduğunu göstermiş olabilir. Olasılıkları kullanır Auster ve hikâye neyse sürdürür, bitirmez. Yavanlıktan kurtulmak için yeterli olup olmadığı tartışılabilir, tartışılsın.
Ne oluyor, Bay Boş uyanıyor. Odada bir yazı masası, yatak ve iskemle var, lamba gibi ıvır zıvırlar detay. Tepede parmaklıklı bir pencere, ışık yeterli. Lambanın üzerinde "Lamba" yazıyor, Duvarın üzerinde "Duvar". Askeriye mantığı. Odaya gelip gidenler var, Bay Boş'un bir yerlerden çıkarmaya çalışıp çıkaramadığı insanlar. Auster'ın ödünç aldıkları. Fotoğrafları masada mevcut, hepsinin 30 küsur yıl önceki halleri var ki geldikleri metinlerdeki hallerinin fotoğraflarıdır. Neyse, adamımızın sağlık durumu pek iyi değildir, tedavi gördüğü izlenimi yaratılır. İyileşmeye çalışırken Anna falan gelir, Annalı bölümlerde bazı cinsel anlara yer verilir, Auster'ın henüz ölmediğini anlatma şekli olduğunu düşünüyorum. Sonrasında masadaki metni okumaya başlar Bay Boş, hikâyeye kaptırır kendini. "Kelimelerden başka bir şey değil, der kendi kendine, kelimeler insanları korkudan neredeyse öldürecek güce ne zaman sahip oldu?" (s. 16) Sadece korku da değil, yaşamın imitasyonudur söz konusu olan. Metinde üçüncü dünya ülkelerinde çıngar çıkaran bir süper gücün adamlarının maceraları vardır ama bu maceralar da kendi içlerinde çeşitlenir, yer yer alternatifleri sunulur, metnin dışına çıktıkça Bay Boş'un çevresiyle tecrübesinin metinle alakalı noktaları göz kırpar. Ardışık anlatılar birbirleriyle iç içe geçer, bir hikâyenin kaldığı yerden başka bir hikâye devam eder. Bu durumda kişilerin, olayların tamamen anonimleştiği bir dünyaya ulaşırız. Olasılıklar dedim, hepsi devreye girer, birbiriyle bağlantısız gibi görülen uçlar birleşerek akışı sürdürür.
Son: Uykuların Doğusu. "Bir hikaye sonsuzmuş gibi göründüğünde, kendine ulaşmış demektir çünkü. Bu da, az şey değildir hikaye açısından. Bilirsin, ne kadar çırpınırsa çırpınsın, kendine ulaşamayan bir hikaye başka noktalara da ulaşamaz."
Tekinsiz oda hoşuma gitti, onu söyleyip bitireyim. Bay Boş kendini kilit altına alınmış gibi hisseder ama kapının kilitli olup olmadığından hiçbir zaman emin olamaz, buna rağmen kapıyı açmayı denemez de. Onun yerine parmaklıkları yoklar, yapılamayanı yapmaya çalışır ki hikâye buna izin vermez. Zira Bay Boş, doldurulmayı bekleyen bir hikâyedir, hikâyenin ta kendisidir ve dolana kadar odadan çıkmasına izin yoktur ki dolduğu zaman boşluğundan kurtulması mümkün değildir. Kanıt, üstteki alıntı. Auster'ın sondaki açıklaması olmasaymış daha iyi olurmuş tabii, Toptaş çok daha iyi bir şekilde anlatmış mevzuyu.
Güzel, okunsun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Okuyancor
22.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Evet her şey , herkes bir kurgu ürünüyse. Şaşıracaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
MartinnEdenn
18.02.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okuduğum ilk Auster kitabı ve beklentimi karşıladı .
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Simge He
16.10.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yine çok güzel bir Paul Auster kitabı... Her okuduğunuzda farklı hisler yaşatan. Mutlaka okumalısınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Mehmet Emin Kavak 01.10.2013
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Paul Auster'in müstehcenlikten sıyrılamadığı fakat yine de okunmaya değer bir kitabı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
nytrilogy 23.05.2012
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Paul Auster'ın çoğu kitabını okuduktan sonra bu kitabı okumanızı öneririm çünkü diğer kitaplardaki kahramanlar bu kitapta toplanmış :)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ael 09.09.2011
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ben de Paul Auster'in ilk bu kitabını okuyanlardanım. Kitabın son sayfalarında diğer kitapların kısa özetleri vardı ve bu kitapta adı geçen Anna Blume ve diğer bazı karakterlerin o kitapların kahramanları olduğunu görünce şaşırdım. Önce çok büyük bir öykünün farklı kitaplarda farklı kişilerin bakış açısıyla anlatıldığını düşündüm.Buradaki yorumlardan sonra durumu kavradım. Diğer eserlerini de en kısa sürede okumayı ümit ediyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (16)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
SALTY 18.10.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Auster yazdığı kitaplarda ki kahramanlarla yüzleşiyor bu kitabında. İşin açıkçası kitabın bazı yerlerinde ne demek istediğini hiç anlamadım ki hemen bütün kitaplarını okudum yazarın. Beklentimin oldukça altında kaldı. Çok daha iyi kitaplarının olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (14)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ozanogur 04.11.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
mükemmel bir kitap mükemmel bir yazar. paul austerla brooklyn çılgınlıkları'yla tanıştım. bu kitabından sonra tüm kitaplarını okumaya karar verdim. kitabın konusuna gelince, aslında bay boş, paul auster ın ta kendisidir. bay boş un odasına girip çıkan kişiler o ana kadar yazdığı roman ve öykülerin baş karakterleri. kitapta sık sık söylenen "beni göreve yolladın"la bahsedilen görevler, diğer kitaplarında karakterleri yönlendirdiği işler ve durumlardır. yazı odasında yolculuklar kitabının konusunu, paul auster'ı sanki kendi yarattığı bir karakter anlatıyormuş gibi düşünebiliriz. mutlaka okunması gereken müthiş bir şaheser!!!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (27)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
esmehar 15.05.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yazarın kurgusu yine eşsiz,hep bir kısırdöngünün içindeymiş hissi veriyor bir yandan,diğer yandan ise yavaş yavaş olayı çözüyormuş gibi oluyorsunuz,sonunda tam çözdüm derken belki yazarın bir sonraki eserini beklemeye başlıyorsunuz!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (17)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ebru Ezik
24.11.2017
Auster'in üç kitabını okudum ve üçünü de çok beğendim. Bu kitapta ise okurken kafamda sürekli bir şeyler kurdum ve hiç beklemediğim bir sonla karşılaştım.Bu durum çok hoşuma gitti.Okuyanların seveceğini düşünüyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Samet Korkan
02.10.2016
Bu kitabı okuduktan sonra farkına vardım ki, iki kitabın devamıymış aslında bu kitap… Kitabı beğendim…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Auster'in bazı kitaplarını okumadığım için açıkçası ilk okumamda beni sıktı ve zihnimde bir bütünlük sağlayamadım. Ancak diğer kitaplar birer birer eklenmeye başlayınca ilk okumamdaki düş kırıklığı bu kitabı ikinci kez okuduğumda yerini tatlı bir heyecana, tipik bir Auster gizemine bıraktı kendini. Tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
MustanG16 17.08.2008
Yazı Odasında Yolculuklar

Aslında yeni bir kitap yada tanımadığım yeni bir yazara başlarken hep Kitapyurdu.com da o kitap hakkında yada o yazarın kitapları hakkında yorumları okurdum ve sonra karar verirdim. Ama bu kitabı alırken Paul Auster çok duymama ama hep kayıtsız kaldığımdan dolayı belki de tanıma isteğinin yoğun baskısı ile yorumlara bakmadan aldım. Hata yaptığımı kitabı alıp okumaya başladıktan sonra anladım. Ozan_Ozgur arkadaşımızın anlattığı gibi yazar Bay Boş olarak kendini tanımlıyor ve odaya giren insanlarda kitaplarındaki karakterleri oluşturuyor. Düşünün yazara ne kadar yanlış kitaptan başladığımı. :) Şimdi hem P.Auster'in tam olarak kalemi nasıl bir tat verdiğini anlayamadım hemde bu kitaba bakarak yorumlarsam bence kitap çok yalın ve basit (Yalnız Fikir güzel). Kitap diğer kitaplarına saygı gösterisi gibi bir şey. Yani P.Auster eğer bu kitapla yorumlarsam vasat, çok duyduğum Yanılsamalar Kitabı ve Yükseklik Korkusu kitabınlarını okumaktan vazgeçtim. Yalnız P.Auster'in sadece bu kitapla yorumlanmayacak bir yazar olduğunu düşünüyorum. İnşallah hayal kırıklığına uğramam. İyi Okumalar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla