Gurbet Kuşları Hakkındaki Yorumlar

1950-1960 yıllarını güzel anlatımıyla taçlandırıyor yazar

Başta Adnan Menderes ve parti mensuplarına ağır itham ve iftiralarla dolu,bilerek alın bence ..

50'li yıllar, istimlaklar, İstanbul, bekar odaları. 50'li yılların atmosferini yansıtan eşsiz bir eser.

Siyasi tarihimize ufak dokundurmaların yer aldığı, esasında göç olgusuyla beraber kentlileşememenin işlendiği bir roman. Gecekondulaşmanın ilk kıvılcımları, İstanbul'un yeniden imara açılması, siyasi kokuşmuşluğun topluma yansıması, köylü kurnazlığı mizahi dokunuşlarla çok güzel işlenmiş.

KÖYDEN KENTE GÖÇÜN ACIARININ EN GÜZEL ANLATILDIĞI ROMAN

Orhan Kemal bu eserinde; 1950-1960 Türkiye'sinde Anadolu'dan İstanbul'a umut ve ekmek peşinde koşan insanların gerçekçi hikayeleriyle beraber o günkü Türkiye'nin politik çehresine eleştirel bakış açısını da yansıtmış...

Orhan Kemal klasiği okumaya değer.

göç olgusunu işleyen önemli bir kitap

orhan kemal bir diyalog ustasi. bu kitabini da cok begendim

orhan kemal'in en güzel eserlerinden biri. konu olarak da bereketli topraklar üzerinde'nin devamı olarak kabul edilebilir.

ESKİ TÜRKÇEYİ VE O GÜNÜN GÜNLÜK DİLİYLE YAZILDIĞI İÇİN BEN OKURKEN ZORLANDIM AMA KONUSU GAYET İYİ.

Gerçekten bir lokma ekmek için insanın neler yapabileceğini gözler önüne seriyor .Muhteşem bir kitaptı.

1950-60 YILLARIN SOSYAL HAYATINI GÖZLER ÖNUNE SEREN SÜRÜKLEYİCİ BİR ESER

bir lokma ekmek için çalışan emektarlardan, balolardan çıkmayan sosyetelere kadar, her kesimden insanı tek kitapda toplayıp, müthiş anlatımıyla eşsiz bir kitap ortaya çıkarmış, Orhan Kemal.

1960'lı yıllarda Çukurova'dan İstanbul'a giden Mehmed'in hikayesi, zamanın şartları ve diliyle çok güzel anlatılmış.

"gerçek olan öğrenmektir. nereden, nasıl öğrenirsen öğren.
nereden,
nasıl öğrendiğin, diploman, hatta neler bildiğin de önemli değil.
ne yaptığın önemlidir."
Orhan Kemal ...
Böyle bir felsefede yaşamış Türk edebiyatının yüzakı yazarlarından olan Orhan Kemal'i ben şahsım adıma geç tanıdım ama buna rağmen ondan çok şey öğrendim hala da öğreniyorum.
Gurbet kuşları 50 li yıllarda tam da DP nin saltanat diyebileceğimiz iktidar sürecinde köyden kente binbir umutla gelen insanımızın uyum sürecini çok başarılı bir şekilde anlatıyor.Alttan alta siyasi dokundurmaların olduğu zeminde insana dair umutlar , aşklar , hayal kırıklıkları yanında herşeye rağmen VAROLMA MÜCADELESİ satırlardan size çok güçlü bir sesle el uzatıyor...

harika bir eser. Ağlanacak halimize guldugumuz anlar, yüreğimizi acıtan yerler olduğu gibi. tavsiye ederim.

“… gelmişsin
şu uzun taşradan gölgesi bile yorulur bazen
yorgunsun da biraz daha yorulmaya gelmişsin”

Haydar Ergülen’in ‘Gurbet Kuşları’ başlıklı şiirinden bir alıntıyla başlayalım istedim.
•
Bereketli Topraklar’ı okudunuz. 1954.
İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali.

Ve elinizde Gurbet Kuşları. 1962.
İflahsızın Memed, Gafur Ağa, Kabzımal Hüseyin.
•
1946. Tek partili yönetim son bulmuş.
1950’de ülke, Demokrat Parti gerçeğiyle tanışmış. Ve tabi Adnan Menderes.

Haklı olarak yazarlar da bu değişime seyirci kalmamış. İşte bu sürecin ‘halk’ kısmına odaklanıyor Gurbet Kuşları.
•
İstanbul. Yıkım ve yapım.
Taşradan kente göçler.
Toprağını, evini, yurdunu terk edenler.
Umut dolu olanlar.

Bizim Memed onlardan sadece biri.
•
“… dalgınlık yalnızlığa benzer sanki çoğala çoğala
ve kara bir şaşkınlık gibi başkasının toprağında
çırpına çırpına - boşuna”

Bir Orhan Kemal klasiği köyden kente göçün o dönemi siyasi çehresi ile Harika aktarımı

Mükemmel bir eser kendimi olayların içindeymişim gibi hissettim

orhan kemalin tum eserleri gibi mutlaka okunmali

Orhan Kemalin en sevdiğim yönü okurken kendimi Anadoluda hissetiriyor olması çok severek okudugum bir Orhan Kemal Klasiği :)

Çok partili hayata geçişle birlikte toplumsal yapıdaki sancılı geçiş ve değişim dönemi bu kadar iyi yansıtılabilir.Pay kapma yarışı, güçlünün güçsüzü insafsızca ezişi..Büyük şehire göç furyasının getirdikleri,kaybettirdikleri özellikle çarpık kentleşmenin önlenemez yapılanması..sosyolojik açıdan orhan kemal in toplumu irdelediği önemli eserlerinden yalnızca biri gurbet kuşları..

Çok güzel bir kitaptı. Menderes zamanı istanbula göçenlerin günlük dertleri ve İstanbul'un o günkü hali, mahalle kahvelerindeki siyasi çekişmeler, bu çekişmeler arasında ekmek telaşı, barınma telaşı vs.. çok güzel anlatılmış. tavsiye ederim.

Bol bol halk söyleyişlerine yer veren yazar, halk araştırmacıları için haddinden fazla malzeme sunmuştur.

1950'lerin Türkiye'sini kırdan kente göç özelinde anlatan ve göçün ortaya çıkardığı sorunlara ustalıkla değinen güzel bir eser.Kitapta yer alan karakterlerin kendi şiveleriyle konuşturulmuş olması içtenliği daha da arttırmış.Ancak dönemin iktidarı olan DP ye bazı noktalarda dokundururken onun dışındaki partilere değinmemesi bence eksik kalmış bir yön.Çünkü Türkiye'de bu kitapta anlatılan saiklerle meydana gelen göç olgusu sadece DP nin iş başına geldiği 1950 lerde değil ondan daha önce İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlamıştı.

Gurbet kuşları romanı köyden şehre göç eden insanların büyük şehirde tutunma ve var olma mücadelesini gözler önüne serer.Bu doğrultuda köylüsü Gaffur'dan gelen İstanbul'da iş olduğuna dair yazmış olduğu mektuptan 3 sene sonra İflahsız Yusuf'un oğlu Mehmet, İstanbul'a gelir.Yazar Mehmet'in İstanbul'a geldikten sonra yaşadıklarını, köylüsünün kendisine nasıl sırt çevirdiğini, büyük şehirde kimsesizlik, barınma sorunu, işsizlik gibi sıkıntılarla dolu süreci eserinde güzel bir şekilde kahramanının bakış açısından yansıtır....

Türk yazar olarak okuduğum ender yazarlardan biri olan Orhan Kemal bu kitabında köyden kente gelen kesimin sıkıntılarını çok güzel bir dilde anlatmıştır. Özellikle 60'lı yıllarda İstanbul'a gelen büyüklerimize hediye edebileceğimiz çok güzel bir kitap.Bu kitapta mutlaka kendilerinden bir parça bulacaklardır...

siyasi tarihimize ufak dokundurmaların yer aldığı, esasında göç olgusuyla beraber kentlileşememenin işlendiği bir roman. gecekondulaşmanın ilk kıvılcımları, istanbulun yeniden imara açılması, siyasi kokuşmuşluğun topluma yansıması, köylü kurnazlığı mizahi dokunuşlarla çok güzel işlenmiş.

Sınıfsal bir mücadelenin ve ezilmenin, hor görülmenin çok güzel örneklendiği bir Orhan Kemal kitabı... Okunması gerekir mutlaka... Tavsiye ederim...

Orhan Kemal'in Bereketli topraklar adlı romanının devamı nitelğinde ki bir kitaptır.Ancak birbirindne bağımsız okunması da mümkündür.Bu kez de İflahsız'ın Yusuf un oğlu İflahsız'ın Hasan'ın İstanbul'daki yaşamı ele alınıyor.

para kazanmak umuduyla köyünden şehre göçen, ekmeğinin peşinde koşan, şehir şartlarına alışmaya çalışan insanların romanı.

yakın tarihimizi öğrenmek için en güzel yollardan biri o dönemde romanları okumaktır. bu roman da bunun en güzel örneklerinden. anlattığı olayların yanında kullandığı dil de eserin değerinin artmasını sağlamaktadır. türk romanının değerli örneklerinden birini herkese öneriyorum.

Orhan Kemal'in okuduğum ilk eseriydi ve son olmayacak.Okurken kendinizi kitabın yarattığı 60'lı yıllarda bulabilirsiniz.Okumaya kesinlikle değer bir kitap.

orhan kemal eserini köyden şehre göç olgusu üzerinde şekillendiriyor..
tabiiki konuyu bu kadar dar tutmuyor..
eseri okumaya başladıktan sonra kendinizi bir siyasi savaşın içinde buluyorsunuz..
dp bir yanda yeşiller dedikleri komünistler bir yanda..
çok başarılı bir kurguya ve gözleme dayanan köy insanının yerelliğini de başarıyla resmeden değeri bir kitap..

Eser 1950- 1960 yılında geçiyor ve o dönemin özelliklerini yansıtıyor.Yazar eserde köyden şehre göçün nedenleri üzerinde de duruyor.