Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Hakkındaki Yorumlar

Hiç kuşkusuz hepimiz bu zamana dek ölüm olmasaydı ne olurdu veya öleceğimiz zamanı bilsek ne olurdu, diye düşünmüşüzdür. Sanırım bu noktada Saramago’nun başarısı, hiç aklımıza gelmeyen detayları ele alarak aslında bu konuda ne kadar yüzeysel fikirlerimiz olduğunu yüzümüze vurmak. Okumaya değer.

Ölum olmasa insanlarin hayatini nasil etkilenir cok guzel anlatilmis. Okurken alistigimiz karsilikli konusma sekli dumduz devam ederek biraz yoruyor insani. "Ertesi gun hic kimse olmedi." Bu cumle ile basliyor hersey. Saramago ustanin eline saglik.

Benzer kardeşlerinden (körlük ve görmek) çok daha vasat bir kurgu

saramago'nun en sevdiğim romanlarından biri. iki farklı aşama ve bakış var kitapta. biri ölümün toplum içerisindeki etkisi ( insanların tepkisi, düşüncesi, sigorta sistemi, ölümsüzlüğün yol açacağı maddi etkiler ve ekonomi ) diğeri ise ölüm ve birey arasındaki naif bir aşk.

Ölümün değerinin yaşamın gerçekliğinde belirdiği harika bir eser.

modern hayatın getirdiği ölümsüzlük fikrine karşı yazılmış eleştirel bir roman. kesinlikle çok başarılı...

ölüm ün olmadığı bir dünyanın nasıl bir yer olacağını gözler önüne seren çarpıcı bir roman. yazanda saramago olunca.

Bence romanın konusuna ilişkin söylenebilecek şey, ölüm giderse ne olur değil, ölüm aldanırsa ne olur, olmalı. Bu tanımlama yazarın okuru şaşırttığı son satırlara da daha uygun.

Saramago'yu ilk kez Körlük ve Görmek kitaplarıyla tanıdım. ve bu kitaplardan sonra en sevdiğim yazarlar arasına girdi. Kendine özgü tarzıyla ve işlediği konularla beni derdinden etkiledi. bu kadar beğendiğim yazarın diğer kitaplarını da okumalıyım diye düşündüm. böylelikle ölüm bir varmış bir yokmuş kitabını okudum. ama diğer kitapları kadar beğenmedim bu kitabı. konu itibariyle güzel bir kitap. insanların ilgisini kolayca çekebiliyor. kitap ilk sayfalarda güzel bir seyir izlerken sonradan farklı bir yöne doğru gidiyor ve işte o zaman okuru sıkmaya başlıyor. çok güzel bir kitap diyemem ama bu yazarın bütün kitapları okunmalı.

Saramagonun aklıcı kurgusunu bu kitabada yansıtmış.saramagonun bu eserini beğenenler diğer kitaplarına göz atıcak,beğinicek ve vakit kaybetmeden edinmeye çalışıçak,bağımlılık yapıcak.her seferinde kendini farklı dünyada bulucak ve gözleriniz her kelimeyi takip ettikçe farketmeden o anın içinde bulucaklar kendilerini.

Kitap 2 bölüm gibi. Birinci bölümde ölüm insanları "terkediyor", ikinci bölümde ise geri geliyor. Geldiğinde de aslında pek te ölüme benzemiyor. Ama gittiğinde yaşananlar o kadar güzel yansıtılmış ki, inanılmaz. Ustanın yazdığı en önemli romanlardan biri. Mizahi üslubu, kitabı dudağınızda bir gülümseme ile okumanıza neden oluyor, büyük bir keyifle okunuyor. Kesinlikle tavsiye edilir,

Kitabın konusu çok güzel, ilginç ve üzerinde derin düşünülmeye değer. Ama tercüme eser her zaman zordur. Kelimelerin esas dildeki çağrışımları tercüme dilde olmayabilir, tercüman benzer çağrışımları yapacak uygun kelimeyi bulamayabilir. Esas dildeki kavramlar, deyimler tercüme dilde bir anlam ve çağrışım yapmayan kelime salatasına dönebilir.
Özellikle bu kitabı büyük bir merak ve iştahla satın aldım ve okumaya başladım. Malesef sadece 10 sayfa okuyunca iştahım kesildi, büyük hayal kırıklığına uğradım. Rahatsız olduğum hususlar şunlar:
1. Devrik cümleler gereksiz şekilde fazla.
2. Türkçe anlam ve çağrısımı olmayan kelimeler var.
3. Bağımsız olması gereken cümleler virgille ayrılmış; virgül sonrası kelime büyük harfle başlamış (çok sayıda örnek var). Okuyucuya ifadenin devam ettiği zannını veriyor.
4. Beni sıkan, bezdiren ve okumaktan soğutan kısım: iki kişinin konuşması ve yazarın yorumu aynı cümle içinde sadece virgüller ayrılmış. Kim ne demiş, konuşma kime ait belli değil.
Bir eserin edebî zevklere hitap etmesi gerekiyorsa bende bu tercüme eser o amaca hizmet etmedi.

Herkesin aklının bir köşesinde yer edinmiş olasılıkları inanılmaz kurgulara dönüştürebilen Jose Saramago'dan yine film tadında bir eser.Saramago bu kitabında ölümün insanlığı terk etmesini konu alıyor ve ezberleri tarumar ediyor.Mutlaka okunması gereken bir kitap.

Kedsinlikle sinema filminin yapılması gereken muhteşem bir eser. Ölümün hayattan çekilmesi ve bunun getirdiği bir dizi sorun. Yazar olaya çok güzel bir pencereden bakmış. Çevirmende güzel çevirmiş kolay okunan bir roman yada anlatı ama harika elinizden bırakamayacaksınız.

Yazar; hayatımızı üzerine kurduğumuz değer yargılarımızın, inaçlarımızın, ideallerimizin, umulmadık sorunlarla karşılaşınca nasıl ters yüz olduğunu, bir bir yıkıldığını, bu yıkıntıdan kurtulmaya çalışırken ortaya çıkan iki yüzlülüğü, çok güzel bir uslubla anlatmış. Kitabı okuduğumdan beri; gazete manşetlerinde, reklamlar da, siyasette, gündelik olaylarda Saramago'nun karakterlerine sık sık rastlıyorum. Onun hınzır hınzır gülümsediğini hayal edip, ben de gülümsüyorum. Bu arada başbakanın pragmatik çözümlerine hayran olmamak mümkün değil. Ayrıca çevirmeni, satır aralarında ki nükteleri buharlaştırmadığı için ayrıca teşekkür ve tebrik ederim.

Bildiğimiz ölümü ve yaşamı oldukça farklı bir açıdan hikaye eden, kitabın ismi kadar çarpıcı ve etkileyici bir roman.

Kitabın ismi oldukça isabetli seçilmiş.. İnsanlığın sozsuzluk algısı üzerine kurgulanmış kitap, 'ertesi gün hiç kimse ölmedi' cümlesi ile başlar.. Ölümsüz olmanın heyecanı ile çoşan toplulukların, bir vakit sonra köhneyen kurumlar, yaşlanan insanlar, yığılan sorunlar bulutu altında kıvranışı, hem psikolojik hem ekonomik hem siyasi hem de felsefi boyutta ele alınarak açıklanır..
Sonra karar değiştirip farklı bir üslupla geri gelen ölüm, yine her şeyi kaosa sürükler. Çünkü bu seferde ölümü bir hafta öncesinden haber vermeye kararlıdır. Öleceğini önceden öğrenen insan, bu seferde gel gitler içerisinde kalarak bocalar..
Sadece bir olayı üstünkörü anlatmaktan çok fazlasına sahip bir roman.. Çok boyutlu bakış açısıyla yazar, durumu sosyolojik olarak incelemektedir.. İnsan doğasının en doğal yanı olan ölümün, gerekliliğini ve 'yaşam'dan farklı bir şey olmadığını yeniden hatırlatıyor roman sağlam eleştirileriyle..

harika bir kitaptı. oruç olmama rağmen herhangi bir dikkat dağınıklığı yaşamadan bir solukta okudum. herkese tavsiye ediyorum. ölümün mesaisine ara vermesinin yaratacağı tüm durumlar dahiyane bir şekilde açıklanmış. kitabın devamı ise farklı bir mecrada akıyor. alın, okuyun ve iyi kitap okumanın tadını yaşayın.

oldukça akıcı elinizden bırakamayacağınız bir kitap şiddetle okumanızı tafsiye ederim

Ölümün varlı ile yokluğu üzerine güzel bir eser. Ölüm olmasaydı arardı insanoğlu...

Tam anlamıyla büyüleyici... Saramago'nun Körlükten sonra okuduğum ikinci kitabı ama şimdi diğerlerini de okumak için sabırsızlanıyorum. Noktalama işaretlerini bile kullanmadan (sadece nokta ve virgül) bu anlatımı ve akıcılığı yakayabilmek gerçekten olağanüstü bir yetenek gerektiriyor. Bitirinceye dek elimden bırakamadım.

Kitapta tek beğendiğim kitabın konusu. Ölüm olmadığında yaşananlar da gayet güzel aktarılmış, yani kitabın yarısı güzeldi. Ama ölüm geri geldiğinde kitap da saçmalamaya başladı diye düşünüyorum. Ve kitabın dili akıcılıktan çok uzak. Cümleler devrik. Konuşma cümleleri birbirine girmiş. Okuması yorucu bir kitap.

Saramago yine enterasan bir girişle başlıyor kitaba. Bir ülkede yeni yılla birlikte hiç kimse ölmemeye başlıyor. Ölümü alt etmenin verdiği sevinç daha sonra birçok sorunun çözüm yollarını bulma aşamasında yerini tedirginliğe bırakıyor. Yine güzel bir kurgu. Yaşama dair kabul edilen birçok olgu sorgulanmaya başlıyor. Tabi Azrail karakteride oldukça ilginç. Saramagonun bütün kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.Her kitapta insanlara, olaylara, yaşama farklı bir açı ile bakmanızı sağlıyor.

Yaratıcılık... BU kitapta ilk önce bunu görüyorsunuz. Nasıl bir fikirdir bu yahu? Ölüm faaliyetlerine son veriyor. Gerçekten çok akıcı bir kitap. Konusu müthiş, yazarın kalemi harika, çevirmen de müthiş bir iş çıkarmış. Türkçe bir kitap okuyormuş hissine kapılacağınız nadir çeviri eserlerden biri.

ölümsüzlük ve ölüm paradoksuyla felsefi boyutta edebi metinlerle süslü toplumsal ahlaksal dinsel ekonomik siyasi düzen eleştirisi