Sayın Uğur Duzla, çok değerli bir yorum yapmış. Grange, kendine ait bir tarz yaratmış, üstelik bu tarz Glenn Meade gibi çok başarılı bir yazarı bile etkisi altına alabilmiştir. (Bknz.Şeytanın Müridi isimli son romanında Meade, kendi tarzının dışına çıkarak tamamen Grange'ı taklit etmek uğruna ortaya saçma sapan bir kitap çıkarmıştır). Ama o Dan Brown yok mu? İki günlük bir kovalamacayı çok matah birşeymiş gibi Da Vincinin de ismini, çekiciliğini ve ününü kullanarak kaptırıp, özellikle ülkemizde bırakın Demille, Grisham gibi az bilinenleri, Cussler, King, Koontz, Ludlum gibi 25-30 yıldır bu memleketin kitap raflarında yer bulan bilinen yazarları bile katlayıp geçmiş, ne idüğü belirsiz Metal Fırtına paçavralarıyla elele verip bir çok vatandaşımızın hayatında -kendi isteği ile- okuduğu ilk roman olmuştur. Buna gülünür mü ağlanır mı bilmem!
Aslında Grisham'ından King'ine, Grange'ından Demille'ine -genelde- salt iyi vakit geçirmek ve kafayı boşaltmak için okunan bu tarz romanlarda bile ikilem varken, kişisel gelişim başlığı altında bir komedi süregelmekte Türkiye'de, özellikle son 10 yıldır ivmelenerek. En az kişisel ve organizasyonel gelişmenin yerli ve yabancı başyapıtları (Beşinci Disiplin, İknanın Psikolojisi, İnsan Mühendisliği, A.Şerif İzgören kitapları, Mümin Sekman'ın eserleri) kadar, Secret'ından CEO Olmanın 7 İlkesine, Milyoner Olmanın 10 Yönteminden Ferrarisini Satan Bilgesine gibi safsatalar satılmakta ve okunmakta. Bununla da kalınmıyor, yetmiyor, bir de Kişisel Gelişim Kitabı Okuyanlar Öküzdür, Oha Size diyen bir adam birşeyler karalayıp en çok satan oluyor Türkiye'de. Gülelim mi ağlayalım mı ?
Beni asıl şaşırtan ise bunlar değil! Bunlara şaşırmamaya alıştık artık. Metal Fırtına 38 çıkacak ve satacak. Birileri kitap okuyanlara, kendine birşey katmak isteyene -sanki yeterince okuma fakiri bir ülke değil mişiz gibi- küfür edecek ve böylece ünlenip, küfür ettikleri tarafından paçavraları harıl harıl satın alınacak! Tamam.
Ama anlayamadığım, hala yayın evlerine yatırım yapan insanlar! Kitapevi açanlar! Cep telefonu ve mikrodalga fırın değil de Kitap satmak için Kitapyurdu.com'u hizmete sunanlar.
Sizleri anlayamıyorum! Neden paranızı çarçur etmek yerine %30 unu dövize, %30 unu likit fona, kalan %40 ise hazine bonosuna çevirip yan gelip yatmıyorsunuz? Hatta ben olsam bir de kitap yazar çok satan olurum bu arada: Kitap Okuyanlar Ohhhhhaaaa Size! isminde.
Kinaye bir yana, ben sizlere hayranım. Böyle bir ülkede, kitaba, kitapçılığa yatırım yapanlara bu yorumdan istifade tüm samimiyetimle saygılarımı sunuyorum.
Ne diyor ugurduzla, Nelson Demille, John Grisham bu ülkede hakettiği yerde değil. Bu liste gerek polisiye, gerilim, macera tarzında (ekleyin Michael Crichton'ı, Michael Connelly'i örneğin) olduğu gibi diğer tüm tarzlarda da uzatılabilir. Mucize ise bu yazarların romanlarını -toplamda 1000 tane satarsa mucize olacağını bile bile- çevirtip yayınlayan yayınevlerinin tarzıdır. Yorumlarımda zaman zaman bazılarını eleştirsem bile, tüm yayınevi, kitap evi ve siteleri, hepsine saygı duymak gerek kafadan, direkt! Metal Fırtınaları yayınlayana bile! Evet!
Peki biz ne yapabiliriz? Maalesef elimizden çok az şey gelir. Örneğin Demille'in yeni romanı çıkmış, Altın Kitapların bu kriz ortamında bu romanı da yayınlaması için beklerken, kendilerini özendirici e-posta yağmuruna tutabiliriz belki. Ya da okuduğumuz -az bilinen yazara- ait romanı bir arkadaşımıza ballandıra ballandıra anlatıp okutarak bir Demille, Grisham okuru daha kazandırabiliriz piyasaya ki böylece bir sonraki roman 1 adet fazla satsın, ondan sonraki romanın Türkçeye çevrilmesine yarasın. Aklıma gelenler, şimdilik maalesef sadece bunlar.
Gelelim Masum Adam'a. Sayın Uğur Duzla yeterince anlatmış aslında ama ben bir şeyin altını kalınca çizmek istiyorum. Masum Adam bir belgesel roman. Yani, roman ama anlatılanlar 1'e 1 gerçek. Bakınız, esinlenme yok, belgesel bu! Ve romanı bu gözle okuduğunuzda, o harika bir sürükleyicilik içeren olaylar zincirinin gerçek olduğunu bilmek okuru dehşete düşürüyor. Roman, gerilimi, macerayı, dehşeti, kahroluşu sunuyor, ve bunların hepsi yaşanmış. Şirket gibi, Pelikan Dosyası gibi, Müşteri gibi bir Grisham başyapıtı. Her Grisham romanı gibi mutlaka okunmalı. (Her zamanki not: Metal Fırtınacılar, Da Vinci Şifresi kırıcıları, sizi sıkar beya, sizlere layık olamaz, üzgünüm).
Fırsattan istifade, Grisham romanlarını ısrarla ve ivedilikle ülkemizde yayınlayan Remzi Kitabevi'ne de teşekkür etmeden geçmemek gerekiyor.