Pinokyo'nun hikayesi o kadar yaygın ve meşhur ki artık yalan söyleyince burun uzama hikayesini bilmeyen yok gibi. İtalyan yazarın dilimize çevrilmiş tek eseri de zaten bu. Kukla imalatçısı Gephetto ustanın tezgahına konuşan bir kütüğün gelmesi ile hikaye başlar. Bu ilginç durum karşısında kütüğü küçük bir oğlan çoçuğu şeklinde yontan ustamızın başına neler geleceğinden hiç haberi yoktur. Yaramaz bir kukla olan Pinokyo'nun en önemli özelliği yalan söyleyince burnunun uzaması; doğruyu söyleyince ise kısalması. Okulu çekici bulmayan Pinokyo üçkağıtçıların "Oyun Ülkesi" diye adlandırdıkları yere gitmek için evden kaçar. Sonunda eşeğe bile dönüşen Pinokyo buradan kaçarken düştüğü sudaki balıkların dışını yemesi ile tekrar kukla görünüşüner döner. Zaaflar, hevesler, arzular ve irade gücü, çocukların kolayca anlayabileceği masalsı ve akıcı bir dille anlatılır ama kitap sadece çocuklara değil tüm okuyucu kitlesine hitap eder. İyilik perisinin sonunda onu Gephetto ustanın çok arzuladığı "gerçek" bir oğlana çevirmesi ile de hikaye mutlu sonla biter. Geçen yıl vizyona gire Yapay Zeka (A.I.) filmine de ilham konusu olan tam bir dünya klasiği.