Hüdavendigâr ocağında uyandırılan ateş
Kıyametten beter cenklerde yalınkılıç yiğitler
Aşkın etrafında pervane bir derviş
Ve börklerin tepesinde esen kasırgalar
Zümrüdüanka kanadında âdem ejderhaları…
Yeniçeriler, yüzlerce yıl düşmanı kılıçlarıyla titretip devleti omuzladı. Bir zaman sonra “kul” kısmından olduklarını unutup devletin gerçek sahipleriymiş gibi hareket etmeye başladılar. Ocağın ıslah çalışmalarına hep direndiler. III. Selim Han zamanında yeni ordu Nizam-ı Cedid kurulunca, Padişah ile yeniçeri arasında fitne tohumu ekilmiş oldu.
Devleti yönetenler biliyordu ki, değişim kaçınılmazdı.
Değişimin karşısındaki en büyük güç ise yeniçerilerdi. Kabakçı
Mustafa önderliğinde ayaklanan ayak takımı III. Selim’i tahttan indirdi.
Bunun üzerine, Selim taraftarları, Alemdar Mustafa Paşa’yı İstanbul’a davet etti. Alemdar, sarayın kapılarını kırıp hareme girince,
efendisinin ancak ölüsünü kucaklayabildi. O gün tahta Şehzade II. Mahmut çıktı. Artık padişah ile yeniçeri arasına nefsaniyet girmişti. Devlet ya değişecek ya da yok olacaktı.
Değişim kaçınılmazdı.
Kavga da…
Hakan Kağan’ın kaleminden Yeniçeri…
Kılıç Kından Çıkmadıkça Kurt Sürüsü Hizaya Gelmez…