Günlük hayat rutinlerimizin değişmesi ile beslenme alışkanlıklarımız ve besinlerin saklanması, işlenmesi, yetiştirilmesi bile değişmiştir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, günlük rutinimizin doğurduğu kaçınılmaz gerçekler hâline gelmiştir. Aslında verimsizleşen topraktan, kirlenen çevreden, hibrit tohumlardan başlayan bir silsile bahsettiğim. Topraktaki mineral oranlarının değişmesi, pestisitlerin birikmesi, topraksız tarıma yönlenmemiz, verim artırmak adına yapılan tarım politikaları soframıza gelen besinlerin mikro ve makro besin değerlerini yüzyıllara oranla kalitesizleştirmiştir. Dolayısıyla düşen bu değerleri takviye olarak almak kaçınılmaz olmuştur. Aslında gıdalardan alamadığımız ya da yetersiz aldığımız besinleri takviye olarak yerine koymaktır amaç.
Bireylerin gıda takviyelerine yönelmesinin amacı nedir diye baktığımızda da bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalık riskini minimize etmek, fiziksel ve mental olarak kişiyi zinde tutmak gibi yanıtlarla karşı karşıya kalmaktayız.
Takviye kullanımı; beslenme sorunlarının tedavisi ve önlenmesi amacıyla diyetin desteklenmesi ve besinlerin zenginleştirilmesi, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak kullanılan girişimsel yöntemleridir.
Kelime olarak besin desteği; vitamin ve minerallerin yüksek dozlara karşılık gelen miktarlarının hap, kapsül, şurup şeklinde kullanılabilir formları olarak tanımlanmaktadır. Besin desteği, beslenmemizde yer alan besinlere ek anlamına gelmektedir. Sağlıklı bir beslenmede (yeterli ve dengeli) besin desteğine ihtiyaç vardır.
